Müzevire inananın vay haline!
Bir kere daha Hz. Mevlana’ya müracaat edelim. Onun Mesnevi’deki kıssalarından biri, yeryüzünde kol gezen fitne ve terör ortamına ışık tutuyor. Hikâye şöyle:Hz. Süleyman bir gün büyük...
Bir kere daha Hz. Mevlana’ya müracaat edelim. Onun Mesnevi’deki kıssalarından biri, yeryüzünde kol gezen fitne ve terör ortamına ışık tutuyor. Hikâye şöyle:
Hz. Süleyman bir gün büyük çadırını kurunca kuşlar gelip hünerlerini birer birer sayıp dökmeye başladılar. Her biri hünerini anlatıyor, sonra diğeri geliyordu. Nihayet sıra Hüthüt kuşuna geldi. Hüthüt:
“Ey ulu padişah, dedi, ben size küçük bir hünerimden bahsedeceğim.”
Hz. Süleyman:
“Buyur söyle, seni dinliyorum.” deyince, Hüthüt:
“Yükseklerde uçarken baktığımda yerin derinliklerindeki suyu görürüm, o suyun ne kadar derinlikte olduğunu, renginin nasıl olduğunu, topraktan mı, yoksa taştan mı kaynadığını görür, bilirim. Ey ulu padişah sefere girersen beni yanına al. Sana konaklayacağın yer konusunda faydalı olurum” dedi.