Para ve düdük
Nasrettin Hoca’ya atfediliyor:Hoca bir gün çarşıya çıkarken mahallenin çocukları önünü kesmiş. Hocaya düdük sipariş etmişler.
Nasrettin Hoca’ya atfediliyor:
Hoca bir gün çarşıya çıkarken mahallenin çocukları önünü kesmiş. Hocaya düdük sipariş etmişler. Aralarından biri Hoca’ya düdüğün parasını vermiş. Akşam dönüşte düdük bekleyen çocuklara, Hoca cebinden bir düdük çıkartıp parayı veren çocuğa uzatmış. Öteki çocuklar: “Hocam bizim düdük nerde?” Diye mızıldanmaya başlayınca Hoca: “Ee parayı veren düdüğü çalar.” Demiş.
Hoca’nın her fıkrası gibi bu da iç içe anlamlar içeriyor.
Görünen anlamı zaten fıkranın içinde… Bir nimet istiyorsan külfetine katlanacaksın!
Fıkra hem parayı veren hem parayı kabul eden açısından yoruma açık…
Düdük: külfet, üstlenilen borç… Para: bedel…