Ah o şüphe...
Envanterde bulunan bunca top, tüfek, kurşun, bomba ne olacak? Hesabını kim verecek? Bir jet kaç bin dolara havalanır? Ne kadar yakıt kullanır? *** Vazgeçtik hepsinden... - Sınavlarda istikbali çalınan gençler...
Envanterde bulunan bunca top, tüfek, kurşun, bomba ne olacak? Hesabını kim verecek?
Bir jet kaç bin dolara havalanır? Ne kadar yakıt kullanır?
***
Vazgeçtik hepsinden...
- Sınavlarda istikbali çalınan gençler, yıllardır hakkı yenen nice memurlar, öğretmenler, gaddarca tasfiye edilen nice polisler askerler, mağduriyetten nasıl kurtulacak?
Ondan da vazgeçtik.
15 Temmuz akşamı verdiğimiz 240 şehitle bu millet nasıl ödeşecek? Binlerce yaralı ve sakat, hayata tekrar nasıl tutunacak?
Bunun gibi daha bir dizi soru.
***
Gerçi o akşamki zaferle demokrasimizin kazandığı güç ve güven, büyük değer taşıyor ve yine gerçi Türkiye’nin kendine dönmesi muhteşem bir milattır ama içimize düşen o hain şüpheyi nasıl defedeceğiz?
Acaba mı diye birbirimize hep şüpheyle bakmaktan nasıl kurtulacağız?
Kendini çok iyi saklayabilen o tehlikeli insanları, nasıl teşhis edeceğiz?
İşte...
Sap’la saman, şimdi en büyük handikapımızdır. Elmayla armuta benzemez bu. Her gördüğün sakallıyı ticcani zannetmeye hiç benzemez.
Aman dikkat.
Yüz kere dikkat.
Bin kere dikkat.
Aksi gibi de ihbara pek meraklı insanlarızdır.