Ay ışığı
“Eller Ay’a, biz yaya.” Diye diye nesiller geldi geçti. O nesiller yıllarca Amerika-Rusya uzay yarışını gıptayla izledi. Kimi Amerika’yı alkışladı, kimi Rusya’yı... Tamamen siyasi. Fıkralar, bulmacalar...
“Eller Ay’a, biz yaya.” Diye diye nesiller geldi geçti. O nesiller yıllarca Amerika-Rusya uzay yarışını gıptayla izledi. Kimi Amerika’yı alkışladı, kimi Rusya’yı... Tamamen siyasi. Fıkralar, bulmacalar bile uyduruldu. Mesela: - Kozmonot kimdir? Astronot kimdir? Cevap: Kozmonot, Ay’a gidendir. Astronot ise, Ay’dan gelen. Farka dikkat.
★
Gülüp geçerdik ama yüreğimizde uktedir... Bilmediğimiz bir alemdi o. Biz sadece seyirciydik. Bu ezikliği, işi şakaya vururak geçiştirmeye çalışırdık. Öyle ki: Onlar ay yarışındayken “Biz Heybeli’de her gece mehtaba çıkardık.”
★
Bu bakımdan... Türkiye Milli Uzay Programı, içimizi aydınlatan bir ışık gibi doğdu. Yükseliyor, yüceliyor. Ay’la yıldız birbirlerine çok yakışırlar. Uzay’da buluşmaları kimbilir ne muhteşem olur.
Kılıçdaroğlu söz verdi. “İktidara gelince, yapacağı ilk işlerden biri, 84 milyon kişinin can ve mal güvenliğini sağlamak olacakmış.” Kayda geçsin istedim. Fakat bunu CHP’nin resmi bir taahhüdü kabul edebilir miyiz, onu billmiyorum. Ayrıca 84 milyon vatandaşın canı ve malı niye tehlikede, Karakol’a bunu da sormam lazım.