Kırık dökük
Mesela diyelim...Al sana bir uyarı:- Elçilik binalarına saldırı yapılabilir.Ey koca koca devletler!..Ne biçim uyarı bu?Hangi elçiliğe? Adını söyle?Hangi gün? Hangi saat?Hangi biçimde? Silahlı...
Mesela diyelim...
Al sana bir uyarı:
- Elçilik binalarına saldırı yapılabilir.
Ey koca koca devletler!..
Ne biçim uyarı bu?
Hangi elçiliğe? Adını söyle?
Hangi gün? Hangi saat?
Hangi biçimde? Silahlı saldırı mı? Canlı bomba mı?
Bu bilgiler yok.
Sadece uyarı var.
Öyle uyarıyı dedem de yapar.
Sahiden saldırı olursa da:
- Efendim, uyarmıştık.
***
Tıpkı onun gibi...
Bilmem hangi yabancı istihbarat, Türkiye’yi uyarmış:
- Yılbaşı gecesine dikkat.
Ulan oğlum, koca İstanbul bu.
Binlerce meyhane, lokanta, müzikhol ve yüzlerce gece kulübü var.
- Hangisine saldırı?
- Saat kaçta?..
Bunlar bilinmiyor.
Ama olay olunca da:
- Uyarmıştık.
***
Acaba bizimle dalga mı geçiyorlar?
Terör örgütüne silah veren (yok, silah değil mühimmat veren) süper devlet:
- Size yardımcı olayım diyor.
Eksik olsun.
Gölge etme, başka ihsan istemez.
***
Reina’yı yabancılar iyi bilir.