Pazar kahvesi
Bu sabah kalkınca... Karla kaplı bir İstanbul göreceğiz herhalde. Meteoroloji öyle söyledi. Halbuki ben isterdim ki, hiç meteorolojiden duymuş olmayayım... Sabah kalkınca “A, kar yağmış” diye...
Bu sabah kalkınca... Karla kaplı bir İstanbul göreceğiz herhalde. Meteoroloji öyle söyledi. Halbuki ben isterdim ki, hiç meteorolojiden duymuş olmayayım... Sabah kalkınca “A, kar yağmış” diye şaşırayım. Maşallah, artık bilim, bize bu kadarcık bir sürpriz zevki bile bırakmıyor. Güneşli günleri de zaten önceden söyleyip oyunbozanlık ediyor.
★
Haftanın 1 numaralı gündemi ise aşı. Hani, var ya... Yolunu gözlediğimiz... Niye gecikti diye huysuzlandığımız... Gelince de güvenliğine şüphe atfettiğimiz... Zaten de “kaç para ödedik” diye maliye müfettişliği yaptığımız meşhur aşı. Yani, ille burnumuzdan getirecekler.
★
Halbuki ne güzeldi. Çocukluğumuzda da aşı yaparlardı. “Ertesi gün okul yok” diye sevinirdik. Aklımıza da hiç kötü şeyler gelmezdi. Aşının kötüsü olur mu? Devlet katil mi, seri katil mi? Ulan bu Çinliler sakın bize bir kumpas kurmuş olmasın... Velhasıl o da burnumuzdan geliyor.
★