1 Temmuz’da zorunluluk başlıyor!

Son dönelerde gerek yapılan yasal düzenlemeler ve gerekse de medyada yer alan haber ve yayınlar toplumda ve işletmelerde iş sağlığı ve güvenliği bilincini en ileri düzeye taşımıştır. Özellikle...

Son dönelerde gerek yapılan yasal düzenlemeler ve gerekse de medyada yer alan haber ve yayınlar toplumda ve işletmelerde iş sağlığı ve güvenliği bilincini en ileri düzeye taşımıştır. Özellikle işverenler ve işletmeler, özellikle son 2-3 yılda meydana gelen üzücü ve büyük kapsamdaki iş kazalarından sonra iş güvenliğinin önemini daha fazla kavramış bulunmaktadır.

İş sağlığı ve güvenliği konusunda son derece hassas olan AK Parti tarafından çıkarılan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası, proaktif bir yaklaşım üzerine kuruludur.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, ‘Uluslararası 8. İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı’nda önemli açıklamalarda bulundu.

Konferansta, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan “Kâr marjlarını artırmak için insan hayatını tehlikeye atarak kazanılan para bizim için haramdır. Üretim sürecinde makine ile insanı eş değer gören anlayışı kesinlikle kabul etmiyorum. Biz insana makine gibi bakamayız” dedi. Bu nokta oldukça önemliydi. Çalışma barışının korunmasında kilit nokta, iş sağlığı ve güvenliğinin tam olarak sağlanmasıdır.

Türkiye, son 13 yılda çok önemli reformları hayata geçirmiştir. Şüphesiz bu reformlar oldukça önemli, ancak yeterli değildir. Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından da bu durum vurgulanmıştır. Daha sağlıklı reformların hayata geçirilebilmesi için, işçi ve işverenin ortak hareket etmesi gerektiği açıktır. Burada hem işçi hem işverene büyük görev düşüyor.

Gerçekten de, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın belirttiği “Hükumet önlemi almış, kuralı koymuş ama işçimiz bana bir şey olmaz diye bu kurallara uymuyor. Hava sıcak diye bareti takmıyor, acelem var diye güvenlik kıyafetini giymiyor. İşçilerimizin son derece dikkatli olması verilen imkânları kullanması, eksiklik olduğunda da işvereni uyarması gerekir” yönündeki yaklaşım hem çalışanlarımızı hem de işverenlerimizi yakından ilgilendiriyor.

İş güvenliğine bürokrasi engeli

Özellikle bürokratik ve bazı yönetmeliklerden kaynaklı düzenlemeler iş sağlığı ve güvenliğinin yaygınlığını sekteye uğratmakta ve maliyetini olumsuz etkilemektedir.

Kısa bir zamanda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında önemli uygulamaları hayata geçiren ve geçici iş ilişkisi gibi zor bir konuyu TBMM’den geçiren Sayın Süleyman Soylu’nun iş sağlığı ve güvenliğinin uygulamada karşılaşılan sorunlarını da çözeceğinden hiç kimsenin şüphesi yok. Bunun için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının, Cumhurbaşkanımızın işaret ettiği kalite ve standartta iş güvenliği hizmetinin tüm ülkeye yayılabilmesi için önemli bazı değişiklikler yapması gerekiyor.

Çalışanları arasından iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve 10’dan fazla çalışanı olup çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde diğer sağlık personeli görevlendirilmesi gerekmektedir. İşverenler, çalışanları arasında belirlenen niteliklere sahip personel bulunmaması hâlinde, bu hizmetin tamamını veya bir kısmını ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet alarak yerine getirebilmektedir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Doğru Zaman, Doğru Adam, “Recep Tayyip Erdoğan” 19 Mayıs 2023 | 206 Okunma Hamile ve emziren kadınların çalışma koşulları 09 Mayıs 2023 | 167 Okunma Bedava peynir fare kapanında olur 05 Mayıs 2023 | 300 Okunma Türkiye Yüzyılı için doğru adımlar 02 Mayıs 2023 | 175 Okunma Bu sıradan bir seçim değildir! 28 Nisan 2023 | 270 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar