Asgari ücret artışı kime ne getiriyor?

Şüphesiz hem 7 Haziran ve hem de 1 Kasım seçimlerinin en önemli gündemlerinden birisiydi Asgari Ücret.

Seçim sonuçlarının ülkemizde güven ve istikrarı işaret etmesi ile AK Parti tarihi bir zafer kazandı.

Seçimlerinin ardından Başbakanımız ve AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun 1.300 TL asgari ücret vaadinin de aralarında olduğu seçim vaatlerinin hızlı bir şekilde 100 gün içinde vaatlerin aşama aşama gerçekleştirilmesi yönünde çalışmalara da başlandı.

AK Parti’nin yeniden tek başına iktidar olması ile birlikte tüm vatandaşlarımız yeni yılı heyecanla beklemektedir. AK Parti, seçim beyannamesinde asgari ücretin net 1.300 TL olması için Komisyona teklif vereceğini belirtilmiş ve milyonlarca vatandaşımız tarafından bu artış desteklenmiştir. Asgari ücretin net 1.300 TL olması durumunda tüm parametrelerin güncellenmesi gerekecektir.

2016 yılında bu beklentinin gerçekleşmesi durumunda yasal parametreler yaklaşık olarak tablodaki gibi olacaktır.

İşveren maliyetindeki bu ciddi yükselişin, özellikle sigorta prim teşvikleri ile düşürülmesi gerekecektir. 31.12.2015 tarihinde sona erecek olan 6111 sayılı Kanunla 4447 sayılı Kanuna eklenen geçici 10. maddede yer alan teşvikin 5 yıl süreyle uzatılması, işverenlerimizin de asgari ücret artışını desteklemesini sağlayacaktır.

Elbette burada özellikle asgari ücret maliyetinin de dikkate alınarak, işverenlerin vergi ve sigorta primlerinde sağlanacak desteklerle asgari ücretin 1.300 TL olarak uygulanmasına desteklerinin alınması önem taşıyor.