Kişisel verilerin kullanımına dikkat!
Son birkaç yılda, özellikle hiçbir kutsalı olmayan FETÖ üyelerinin iftira ve karalamaları sonucunda birçok kişinin mağdur olduğu ve itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını...
Son birkaç yılda, özellikle hiçbir kutsalı olmayan FETÖ üyelerinin iftira ve karalamaları sonucunda birçok kişinin mağdur olduğu ve itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını üzülerek görmekteyiz.
Kişisel verilerin korunmasına ilişkin bir takım çalışmalar yapılmıştır. En genel anlamda kişisel veriler, kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgiyi ifade etmektedir. Bu bakımdan, bu verilerin korunması ‘devletin’ de bir görevidir.
Yasal zemin nasıl oluştu?
Ülkemizde kişisel verilerin bir insan hakkı olarak görünmesi, özel hayatın gizliliği gibi anayasal diğer hak ve özgürlükler son 10 yıl içerisinde büyük bir gelişim gösterdi. Kişisel verilerin güvenceye alınmasına ilişkin düzenlemeler de bu dönemde hızlanmıştır.
2004 yılında Bilgi Teknolojileri İletişim Kurulu tarafından hazırlanan ‘Telekomünikasyon Sektöründe Kişisel Bilgilerin İşlenmesi ve Gizliliğin Korunması Hakkında Yönetmelik’ yürürlüğe girmiş,
2010 yılında, Anayasa değişikliğine ilişkin halk oylaması sonucu kabul edilen 5982 sayılı kanunla ‘Kişisel Verilerin Korunması’ temel bir insan hakkı olarak Anayasa’da güvence altına alınmış,