SGK işlemlerinde kolaylık sağlayan düzenlemeler ve iki önemli sorun
Sosyal güvenlikte işçi ve işverenler üzerindeki bazı yükümlülüklerin anlamının kalmadığını ve mutlaka bazı değişikliklerin yapılması gerektiğini daha önceki yazılarımda...
Sosyal güvenlikte işçi ve işverenler üzerindeki bazı yükümlülüklerin anlamının kalmadığını ve mutlaka bazı değişikliklerin yapılması gerektiğini daha önceki yazılarımda bir çok kez dile getirmiştim.
Eksik gün (Ek-10) bildirimlerinin kaldırılması yönündeki görüşüm bunların başında gelmekteydi. SGK uygulamasında, sigortalıların otuz günden az çalıştığını gösteren bilgi ve belgeler her ay SGK’ya sunularak eksik gün bildirimi yapılmaktaydı. Esasen günümüzde anlamını ve önemini yitirip adeta deli dumrul cezasına dönüşen eksik gün bildirimi uygulaması kaldırıldı.
Yapılan son değişikliklerle ay içerisinde otuz günden az çalıştırılan sigortalıların bildiriminde işverenin beyanı kabul edilecektir. Bu beyan, eksik gün nedeni ve eksik gün sayısının ilgili aya ait aylık prim ve hizmet belgesinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesinde belirtilmesiyle yapılacaktır. SGK tarafından gerekli görülürse eksik gün evrakları istenebilecek.
Bu yönde iki gereksiz uygulama daha var ve çalışma hayatında önemli sorunlara neden oluyor. Mutlaka yatırım ortamının iyileştirilmesi ve bürokrasinin azaltılması için bunların da kaldırılması gerekiyor.
- Birincisi; Kimlik Bildirim Kanunu'na göre işyerlerinin yaptığı çalışanlarla ilgili bildirimlerin kaldırılarak, bu bilgilerin otomatik ortamda SGK sisteminden alınması yönünde değişiklik yapılması.
- İkinci uygulama ise SGK sistemindeki arıza ve hatalardan dolayı işveren ve çalışanların en fazla mağdur olduğu rapor onayının kaldırılmasıdır. Bir çok nedeni olmakla birlikte esasen sağlıklı ve düzgün çalışmayan çalışılmadığına dair bildirim sisteminin kaldırılması gerekiyor.
Güya, rapor alan işçinin işyerinde çalışmadığının işveren tarafından onaylanarak, çalışılmamış ise rapor parasının verilmesi sağlanıyor. Ama gelin görün ki evlere şenlik bu uygulama ya başhekim onayından, ya sistemde raporların görünmemesinden, SGK sisteminin hatasından dolayı ya da buna benzer nedenlerle çoğu zaman ya raporlar geç düşüyor, ya da işverene bilgi gitmiyor. Çalışmayan sistemin cezasını da işverenler rapor başına 1.015 TL ceza ödeyerek çekiyor. Adeta bunda da deli dumrul’u aratmayan bir uygulama var.
Çözüm çok basit, çalışılmadığına dair bildirim yerine raporlu dönemde çalışanların SGK’ya bildirilmesi sisteminin getirilmesi daha doğru olur. Daha önce de yazmıştım; hem geçici iş göremezlik ödeneğinde onay şartının kaldırılarak ihbar ve şikayet olmadığı sürece rapor onayının kaldırılması, sadece raporlu dönemde çalışıldığında dair ihbar veya şikayet olması durumunda işverenden buna ilişkin yazılı bilgi talep edilmesi bürokratik yükü kaldıracağı gibi, gereksiz yere meşgul edilen 1500 civarındaki memurun daha faydalı işlerde ve ihtiyaç duyulan servislerde çalışması sağlanabilir.