Allah kimseyi istikametten ayırmasın
Bir zamanlar AK Parti’yi destekleyen ama 17/25 Aralık darbe girişimiyle paralel yapıdan yana tavır koyan kimi yazarlar şimdilerde Erdoğan nefretiyle yazılar döşeniyorlar. Mesela...
Bir zamanlar AK Parti’yi destekleyen ama 17/25 Aralık darbe girişimiyle paralel yapıdan yana tavır koyan kimi yazarlar şimdilerde Erdoğan nefretiyle yazılar döşeniyorlar.
Mesela birisi, Doğan medyasındaki yazarlardan alıntı yaparak Suriye faturasının Türkiye’ye dolayısıyla faturanın hem Erdoğan hem de Davutoğlu’na çıkarılacağını izah etmeye çalışıyor.
Ayrıca Davutoğlu’nun başbakan seçilmesini Suriye politikasına bağlıyor, dahası Davutoğlu’nun kurban edileceğini iddia ediyor.
Davutoğlu’nun, Cumhuriyet Tarihi’nin en başarısız Dışişleri Bakanı olduğunun da tekraren altını çiziyor.
***
Ben Doğan medyasında, Sözcü’de, Cumhuriyet ve benzeri gazetelerde yazanların AK Parti ve Erdoğan hakkındaki tavırlarını yadırgamıyorum.
Onlar politikalarında istikrarlı davranıyorlar, değişmediler sürekli muhalifler.
Yadırgadığım on yıl AK Parti ve Erdoğan’ı destekleyip paralel kumpasından sonra ağız değiştirenlerdir.
İnandırıcılıklarını yitirdiklerinin fakında değiller. Doğan medyasındaki Sözcü’deki ve Cumhuriyet’teki yazarlar bence daha şahsiyetli davranıyorlar.
Yazık.
***
Benim başbakan adaylarımın birinci sırasında o gün öne sürülen şartlar (üç döneme takılmamak gibi) gereği Davutoğlu vardı ama ihtimal vermiyordum. Çünkü seçecek olan Erdoğan’dı. Erdoğan’ı da 1975’ten beri tanıyan ve 1985 yılında Refah Partisi il başkanlığından beri de yanında duran biri olarak tanıdığım için Davutoğlu’nun şansı olmadığını düşünüyordum.
Daha silik bir şahsiyeti tercih edeceği izlenimi oluşmuştu üzerimde.
***
Çünkü Davutoğlu’nu doğru bulmadığı konularda lisanı münasiple itiraz edebilen ve gerektiğinde de makam ve mevkiini tereddüt etmeden terk edebilen şahsiyetli bir ilim adamı olarak biliyorum. Bunu Erdoğan benden daha iyi biliyordu. Ama o Davutoğlu’nu tercih etti.