Hicretten bize kalan kutlu yola bakalım!
Dün kameri takvime göre Muharrem ayının ilk günüydü. Hz. Ömer İslam devletinin kurumsallaşması bağlamında yaptığı yeniliklere takvim yeniliğini de eklemiş ve Peygamberimizin Mekke'den Medine'ye hicret...
Dün kameri takvime göre Muharrem ayının ilk günüydü. Hz. Ömer İslam devletinin kurumsallaşması bağlamında yaptığı yeniliklere takvim yeniliğini de eklemiş ve Peygamberimizin Mekke'den Medine'ye hicret ettiği yılı takvim başlangıcı olarak kabul etmiştir.
Bu itibarla hicri takvim Müslümanlara mahsus bir takvim özelliğini taşımaktadır.
Hicri yılbaşı, İslam medeniyetinin önemli unsurlarından birisi olmakla beraber Ramazan ve Kurban bayramları gibi ibadet içerikli değildir. Ancak medeniyetimizin temel taşlarından biri olması hasebiyle korunması gereken bir takvimdir.
Hicri takvimin yasaklanması toplumu ve devleti İslami olan her şeyden arındırma sürecinin takvim boyutunu ifade etmektedir.
Ancak yerine ikame edilen Hz. İsa'nın doğumunu esas alan miladi takvim de İslamidir. Dünkü yazısında Selahaddin Eş ağabeyin ifade ettiği gibi Hz. İsa da bizim peygamberimizdir. Onun doğum gününü esas alan takvime neden itiraz edelim ki?! İtiraz miladi takvime değil