Nefis bir 48 saat

Şenol Güneş ve oyuncular için nefis bir 48 saat...
Oyunculuğumdan da antrenörlüğümden de bilirim. Maç fazlasıyla da olsa lidersiniz. Şu tabloyu 29 haftadır Beşiktaş taraftarı bekliyordu. 2 sezonun şampiyonu maç fazlasıyla da olsa liderlik koltuğuna ilk kez oturdu. Bugün akşam Fenerbahçe'nin maçını, daha da önemlisi Galatasaray- Başakşehir maçını bekleyecekler.
Kafa karıştırıcı bir tablo var aslında, kimin kazanmasını isteyecekleri net değil ama önemli olan Beşiktaş'ın kendi maçlarında 5'te 5 yapması...
TT Arena'ya gideceğini düşünerek Başakşehir'in kazanmaması gerektiğini düşünüyor olabilirler.
Zemin kazanmak isteyen takımlar için önemlidir. Ayağa çabuk oynamaya çalışan Beşiktaş gibi takımlar için avantajdır. Topun sekmesini bekleyip vurmak istersen iyi zemin olacak. Babel gibi... Orta sahasında en az Tolgay ya da Oğuzhan'ı kullanan bir yapıyla bugüne dek gelmişlerdi, Atiba-Medel-Talisca üçlüsüne döndüler. Babel'in fotokopi iki golü var. İlk gol oyun disiplininden kopardı Akhisar'ı.
Üçüncü gol de artık 'dama' dedirtti.
Sahanın en iyi oyuncularından birisi tartışmasız Caner'di. İki beki de iyi oynayınca pozisyon buluyorsun.
Akan oyunda bir baktık, ceza sahasında Tosic var. Orta sahasının ortasındaki Atiba ve Medel'e de güvenip gidiyorlar. Beşiktaş hücum yaparken Babel, Talisca, Negredo ceza sahasında oynadı neredeyse.
Caner de öne çıkınca ikinci topları Atiba, Medel ve Adriano süpürdü.
Quaresma 5 hafta oynamanın verdiği egoistlikle ceza sahası içinde halı saha hareketlerine girdi.
Vurdu, çekti, kaleciyi yatırdı, direkten döndü falan. 3-0'dan sonra laylaylom oldu tabii.

KEYİF ALDILAR
Güle oynaya değil, mücadele ederek kazandılar. Keyif aldılar. Futbolda 'güle oynaya' diye bir şey yoktur futbolda, mücadele ederseniz skor size gelir. Beşiktaş'ın Şampiyonlar Ligi serüveni daha kısa sürseydi en az 4-5 puan fazla alırdı. Hakemler de Hüseyin Göçe...