Algı operasyonları ve darbenin psikolojik zeminini oluşturma çabası

2013 yılından itibaren yabancı basın organlarında, onların çevresinde kümelenmiş think tank kuruluşlarında, gayrıresmi siyasi kulislerde Türkiye, ama en çok da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın...

2013 yılından itibaren yabancı basın organlarında, onların çevresinde kümelenmiş think tank kuruluşlarında, gayrıresmi siyasi kulislerde Türkiye, ama en çok da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın aleyhinde sürdürülen algı operasyonlarının neye hizmet ettiği ve neyin zeminini oluşturduğu artık gün yüzüne çıkmış oldu.

17-25 Aralık operasyonları, DAEŞ’e silah gönderildiği iftirası ve bu konuda saplantılı haberler üreten basın operasyonları hep aynı hedefe hizmet ettiler. 15 Temmuz’da FETÖ örgütünün uygulamaya koyma cüretinde bulunduğu işgal hamlesine giden yol, Erdoğan karşıtı algı operasyonlarıyla çizilmeye çalışıldı.

Önce “otoriter”, sonra “diktatör”, şimdi de “sultan” sıfatları piyasaya sürülmek istendi. “The real power is the power to define.” Yani, gerçek güç tanımlama gücüdür. Bazı güç odakları Erdoğan imajı üzerinde operasyonlar yapmayı denediler. Ancak her deneme ülkemizde, milletimizde yeralan Erdoğan güveni ve sevgisi nedeniyle hüsrana uğradı. Bu sıfatlar içeride alıcı bulmadı. Ancak dışarıdaki odaklar vazgeçmek bilmedi. Çünkü 15 Temmuz önceden verilmiş bir karardı onlar için ve 15 Temmuz’a yıpratılmış bir Erdoğan imajıyla gidilmesi işlerini kolaylaştıracaktı.

Kriminalize edilmiş, halkına baskı uygulayan bir lider imajı ve darbeyle devrilmesi meşru olan bir isim... Bunu oluşturmaya çalıştılar. Şimdi anlıyoruz, bütün o “haber” adına gerçeği militarize etme çabalarını... Her doğruyu eğip büküp bir askeri operasyon yapmaya çalışırlarmış meğer.

Önce Allah’ın izni, sonra da milletin Erdoğan’a duyduğu güvenle tek bir sözü yetti liderin. Halk sokağa döküldü. Tanklara yumrukla, helikopterlere, F 16’lara yüreğiyle vurdu. Darbecileri yerle bir etti. Şimdi ortaya çıktı işte. Kendileri de biliyorlardı bilmesine de iyice Zihni’lere kazıdılar. Erdoğan demek millet demek, millet demek demokrasi demek. Hiçbir Batılı sözlükte yazmayan bir yiğitlik örneğiyle hem de...

Duracaklar mı? Hayır. Algı operasyonlarıyla yeni darbe ya da saldırı

senaryolarına payandalık edecekler. Artık daha fazla farkındayız biz de bu alçak oyuna ortak olduklarının... Hodri meydan...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İstanbul’da tarihi dörtlü zirve ve mevcut uluslararası iklim 28 Ekim 2018 | 6.624 Okunma Riyad krizden çıkış yolu arıyorsa 24 Ekim 2018 | 5.514 Okunma Katil ve itiraflar: Riyad’ın yeni 11 Eylül’ü 21 Ekim 2018 | 5.779 Okunma Kaşıkçı olayı Riyad’ın miladı olacak mı? 16 Ekim 2018 | 6.380 Okunma Cemal Kaşıkçı vakası ve odanın ortasında duran fil 14 Ekim 2018 | 6.069 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar