Avrupa aşırı sağı artık ana arter siyaset midir?

Siz bu satırları okurken, Fransız seçmenler beş yıllığına ülkelerini yönetecek cumhurbaşkanlarını seçmek üzere sandık başına gidiyor olacaklar. Ve 23 Nisan Pazar günü yapılacak bu ilk...

Siz bu satırları okurken, Fransız seçmenler beş yıllığına ülkelerini yönetecek cumhurbaşkanlarını seçmek üzere sandık başına gidiyor olacaklar.

Ve 23 Nisan Pazar günü yapılacak bu ilk tur oylamada eğer bir aday yüzde 50'nin üzerine çıkamazsa, 7 Mayıs günü ikinci tur oylama yapılacak.

Kamuoyu araştırmalarına göre, aşırı sağcı lider Marine Le Pen'in partisi Front Nationale (Milliyetçi Cephe) ikinci tura kalması beklenen ikinci favori aday.

En şansa verilen isim ise Emmanuel Macron. Sosyalist Parti'den siyasete giren ve François Hollanda tarafından kabinede görevlendirilen Macron, partisinden ayrılıp kendi kulvarını oluşturdu. En Marche (Yürüyüş) adını verdiği siyasi oluşum ile 2017 seçimlerinin favori adayı oldu.

Üçüncü sırada Nicolas Sarkozy'nin Cumhurbaşkanlığı döneminin önce eğitim Bakanı, ardından başbakanı olan François Fillon geliyor. Fillon da, aday olacağına pişman etmeye kararlı Fransız yargısı tarafından davalarla iyice hırpalandı. Eşine haksız yer maaş bağlattığı iddiası üzerine dava üzerine dava açıldı. Fransız yargısının ne kadar politize olduğu tartışması da bu örnekle farklı bir noktadadır artık. Burada dipnot düşelim. 

Dördüncü aday Parti Gauche (Sol Parti) lideri Jean-Luc Melenchon. Bu ilerlemeyi de aşırı sağın ilerlemesini biraz dengeleyecek bir olgu olarak tanımlayıp, orada bırakalım.

Sosyalist Parti, yani beş yıldır iktidarda olan ancak uygulamaları itibarıyla merkez hatta zaman zaman aşırı sağcı bir çizgi izleyen parti ise adayı Benoit Hamon'a rağmen yarıştan uzun farkla neredeyse diskalifiye oldu. Anketlere göre.

Asıl seçim aşırı sağ ile şimdiye kadar hiç denenmemiş bir lider adayı olan Emmanuel Macron arasında geçecek.

Avrupa seçimlerinde, tıpkı geride bıraktığımız Hollanda seçimlerinde gördüğümüz  ve sonbahardaki Almanya seçimlerimde göreceğimiz gibi, aşırı sağ önemli bir siyasi aktör haline geldi. Hatta artık aşırı sağ, Avrupa'nın ana akım siyasi damarı haline gelmeye başladı diyebiliriz. Avrupa siyasetçileri, göçmen politikaları, yabancı düşmanlığı, İslam düşmanlığı, kültürel ırkçılık gibi kavramlarla bu yükselişi kendi elleriyle beslediler. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İstanbul’da tarihi dörtlü zirve ve mevcut uluslararası iklim 28 Ekim 2018 | 6.624 Okunma Riyad krizden çıkış yolu arıyorsa 24 Ekim 2018 | 5.514 Okunma Katil ve itiraflar: Riyad’ın yeni 11 Eylül’ü 21 Ekim 2018 | 5.779 Okunma Kaşıkçı olayı Riyad’ın miladı olacak mı? 16 Ekim 2018 | 6.381 Okunma Cemal Kaşıkçı vakası ve odanın ortasında duran fil 14 Ekim 2018 | 6.069 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar