Donald Trump vakası
ABD’de Cumhuriyetçi Parti’nin başkan aday adaylarından Donald Trump’ın “Müslümanların ABD’ye alınmaması” yönündeki çağrısını dikkatle analiz etmek ve es geçmemek...
ABD’de Cumhuriyetçi Parti’nin başkan aday adaylarından Donald Trump’ın “Müslümanların ABD’ye alınmaması” yönündeki çağrısını dikkatle analiz etmek ve es geçmemek gerekiyor.
Avrupa ülkelerinde yaşanan DAEŞ saldırılarının ardından ortaya çıkan İslamofobik ortamda sarf edilen bu sözler, Müslümanlar özelinde Batı’nın resmi kimlikleri dışındaki topluluklara yönelik ayrımcı tavrını derinleştireceğinin işareti bu sözler.
Üstelik yapılan araştırmalara göre, bu çağrıya azımsanmayacak bir oranda destek de var ABD’de.
Anadolu Ajansı’nın haberine göre, ABD’deki Rasmussen Reports ulusal anket şirketi, Trump’ın Müslümanlarla ilgili sözlerinin ardından ABD halkının konuya yaklaşımını irdeleyen bir araştırma yaptı. Ankette görüşlerine başvurulan 1000 kişiden yüzde 46’sı Trump’ın çağrısına destek verdi. Yüzde 40 karşı görüş bildirdi ve katılımcıların yüzde 14’ü kararsız kaldı.
Trump’ın Cumhuriyetçi Partisi’ne oy vermeyi düşünenlerin yüzde 66’sı Trump’ın sözlerini onaylıyor.
Tehlikenin büyüklüğüne bakar mısınız?
Pandora’nın kutusu açıldı.
Bütün bunlar, Batı medeniyeti gerekli tedbirleri almazsa, Müslümanlara ve Batı’nın resmi Hıristiyan kimliğinin dışında yer alan gruplara yönelik başlayabilecek olası bir sürek avının da işaretleri olarak değerlendirilmeli.
Barzani’nin Ankara ziyareti başlı başına mesaj niteliğinde
Irak Bölgesel Kürt Yönetimi liderliği hafta içinde Ankara’ya önemli bir ziyaret gerçekleştirdi.
Barzani’yi diplomasi muhabiri olarak gazeteciliğe başladığım 1995’den beri Ankara, Erbil ve Paris’te izledim.
Irak’a yönelik ABD operasyonunun gerçekleşmesinden aylar önce Paris’te bir konferansta nasıl Saddam sonrası Irak taslağının tartışıldığına bizzat tanıklık ettim.
Abdullah Öcalan’ın kendisini Kenya’da ardından da İmralı’da bulmasıyla sonuçlanan Ankara süreci ve ardından Washington süreci toplantılarını izledim.
Uzun bir yol katettiler.
Ve bir gün öyle bir an geldi ki, Rusya’nın ergen tribiyle başlattığı diplomatik krizde Moskova cephesinden güç alarak Ankara’ya itiraz etmeye kalkan Bağdat’ın aksine Türkiye’nin yanında yer aldılar.