Bükemediğin bileği öpmesini bileceksin sayın Kılıçdaroğlu
CHP’nin 24 Haziran’da aldığı oylar başına bela oldu. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu başına iş açtı. Cumhurbaşkanlığı seçiminin kaybedilmesi parti içi dengeleri sarstı...
CHP’nin 24 Haziran’da aldığı oylar başına bela oldu. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu başına iş açtı. Cumhurbaşkanlığı seçiminin kaybedilmesi parti içi dengeleri sarstı, koltuk kavgasına yol açtı. Dışarıdan yönetilen parti mekanizmasının, iradeli lider mekanizmasına ihtiyacı var. CHP’nin pasif lider anlayışı kendi sonunu hazırladı. Kılıçdaroğlu için ise gitme vakti gelmiştir. Çünkü üst üste dokuz seçim kaybeden lider koltuğu işgal etme eyleminden başka bir faaliyet gerçekleştiremez. Eğer gitmemekte diretirse, koltuk sevdasına tutulmuş demektir. Onu bu sevdadan kurtarabilmek için de altındaki koltuğu çekmek Sayın İnce’ye yakışır.
Sayın Kılıçdaroğlu, siyasi mühendisliğe soyunmak her babayiğidin harcı değildir. Siz başkalarının çizdiği yoldan kendinize liderlik rolü biçtiniz. Ne yazık ki bu sizi lider veya otorite yapmaz. Son birkaç yıl içinde çizdiğiniz tüm yol haritaları Türkiye düşmanlığı üzerine kurulan yol haritalarıdır. Dokuz seçimi kaybetmenize rağmen halen koltuk sevdasıyla direnmeniz, sizi sosyal demokrat yapmaktan çok parti diktatörü sıfatınızı güçlendiriyor. Sayın Cumhurbaşkanına diktatör deme hadsizliğinde bulunabiliyorsunuz. Fakat her defasında mağlubiyeti görmezden gelmeniz en büyük diktatörün siz olduğu anlamını taşıyor. Bizim atalarımız ‘’Bükemediğin bileği öpeceksin’’ derler. Ancak ‘’Yenilen pehlivan güreşe doymaz’’ misali Kılıçdaroğlu da yenilmiş de yenilmiş…
Batıya sırtınızı dayayarak, Batının desteklediği örgütleri korumak için birçok sabıkalıyı meclise taşıdınız. HDP ve PKK’ya yakın olan isimleri, doğrudan örgüt eylemlerine katılan kişileri korumak için Batıda kulis yaptınız. Daha da önemlisi devlet sırlarını ifşa ederek vatan hainliği kapsamında ihanet suçu işlediniz. Atatürk’ün partisini HDP’yle aynı çizgiye getirdiniz.
Bu ülkede demokrasi yok diyerek insan hak ve hürriyetlerini en çok siz çiğnediniz…
İktidara gelmek istiyorsanız Türkiye›nin düşmanıyla düşman, dostuyla dost olmalısınız. Bunun tersini yaparsanız, ihanete düşmüş olursunuz. Bu ihanetle çoğunluk kitleden oy almanız asla mümkün değildir. O halde partiniz ve partilileriniz terör örgütledikleriyle yapmakta olduğu işbirliğini kesmek zorundadır. Bu işbirliği kesilmediği takdirde Türkiyeli çoğunluktan oy almanız mümkün olmayacağı gibi, suçlu duruma da düşmüş olursunuz ve şu anda suçlu durumundasınız. Terör örgütleri ile kol kola girmeniz anayasal suç işlediğinizin resmi olacağı gibi yasalar karşısında partinin de zor duruma düşmesine sebep olacaktır. Bu gibi eylem ve kararlar partinizi yüceltmediği gibi tek başarınız da terör örgütlerinin elini ayağını meclise sokmak olmuştur.