Güvenilmeyen siyaset
Herhalde temel meselemiz bu, güven buhranı. Proje yapsak bu sonucu alamazdık. Nasıl başardık anlayan beri gelsin! Unvanları yönetici, siyasetçi, uzman, kanaat önderi ne olursa olsun, fark etmez; hâkim manzaramız böyle. Güven...
Herhalde temel meselemiz bu, güven buhranı. Proje yapsak bu sonucu alamazdık. Nasıl başardık anlayan beri gelsin! Unvanları yönetici, siyasetçi, uzman, kanaat önderi ne olursa olsun, fark etmez; hâkim manzaramız böyle. Güven erozyona uğrayınca, değerler, kavramlar, kurumlar, haklar, görevler ve sorumluluklar anlamını yitiriyor. Bataklığa düşmüş gibi, birbirimizi kolundan bacağından çekip, başına bastırıp, üste çıkmaktan başka bir şey düşünmüyoruz. Böyle bir 16 yılı ne gördük, ne duyduk!
Bir ay sonra seçimler yapılacak. Döviz dizgin tutmuyor. Ekonomide deprem var. Bazıları "Biz Türk lirasıyla alış veriş yapıyoruz, dövizle işimiz yok, bu dar gelirliyi pek etkilemez; zenginler düşünsün" diyor. Sağ olsunlar da, elin adamı samanı, mercimeği, nohudu, eti Türk lirasıyla satmıyor; döviz istiyor. Mazota, benzine, elektriğe, doğal gaza, gübreye zam üstüne zam geliyor. Eczanelerde kanser ilaçları bulunmuyor. Neden? Belli değil mi?
Türkiye tam anlamıyla güven bunalımı içinde. Bunun sebeplerini bilmeyen yok. Nasıl yönetilirseniz, sonuçlar da öyle olur. Hayatın kanunu bu. Ama gel de bütün bunları iktidara anlat! Mümkün değil. Dolar çıldırdı mı, sorumlusu kendileri değil; dış mihraklarmış. Hâlbuki hesap çok açık; aritmetik gibi.
Eğer sizin politikanız yanlış, ilim ve kurallar rafa kaldırılmış, ülke yıllardır OHAL altındaysa, orada duracaksınız. Çünkü orada güven buharlaşır, yok olur. Sonra yıllardan beri süren cari açık, yüksek dış borç, yüksek enflasyon, yüksek işsizlik, gelecekteki kaynakların bile üretime değil de inşaata harcanması, vergi başta olmak üzere yapısal reformlar gibi asıl sebeplere bakmak gerekir. Emirle, pansuman tedavisi ile döviz düşmez.
Şu dış mihraklar meselesi de böyle. Siz onlara müsait ortam hazırlarsanız, kapıdan kovsanız bacadan girerler. Fırsat, bu fırsat derler; sömürdükçe sömürürler, sömürgeleştirirler. Görevleri budur. Siz de görevlerinizi yaparak, meydanı onlara bırakmasaydınız. Yıllardır ibra ve güç almak adına, memleketin mahremlerini, sırlarını, onlara açmadınız mı? Türkiye'yi "dönüştürme" saplantısıyla devleti devlet, milleti millet yapan değerlerle uğraşıp, "federasyon 2023'ün konusu olacak" diyerek, onları stratejik ortak yapmadınız mı?
Seçim çalışmaları hız kazandı