Bizi oyalama ABD, hadi git işine…

Amerika’da Rıza Zarrab davası jüriye kaldı. Jürinin ne karar vereceğine ise ABD derin devleti belirler. Zaten dava ABD derin devletinin kumpası değil mi? Hiçbir olay ABD’de açılan bu dava kadar gülünç, bu dava...

Amerika’da Rıza Zarrab davası jüriye kaldı. Jürinin ne karar vereceğine ise ABD derin devleti belirler. Zaten dava ABD derin devletinin kumpası değil mi? Hiçbir olay ABD’de açılan bu dava kadar gülünç, bu dava kadar basiretsiz olamaz. Bu kurdun kuzuya “Suyu bulandırdın” bahanesinin ötesinde daha zorba bir olaydır.

Bir kere neyin davasıdır? İran’a uygulanan ambargonun davası mıdır? 17-25 Aralık 2013 tarihlerinde ne oldu? Türkiye’de FETÖ’nün kurmaylarının dört bakanla masaya oturup “Sizlere teminat veriyoruz. Sizlere bir şey olmayacak. Sizlere yapılacak yolsuzluk operasyonları bahane edilerek asıl Recep Tayyip Erdoğan’ın üzerine gideceğiz. Bu konuda sizlere garanti veriyoruz.” Şeklinde ki pazarlıklarla başlayan bir süreç.

Tıpkı ABD’nin Rıza Zarrab’ı aldığı koruma çemberi gibi. FETÖ’de 17-25 Aralık kumpasında operasyon yaptığı bakanlara teminatlar verip koruma çemberine aldı mı? Daha doğrusu bu bakanlara teminat veren FETÖ mü ABD mi? En doğrusu galiba ABD teminatlı FETÖ pazarlığı.

Son günlerde sosyal medya üzerinden bir haber gözüme çarptı. Birgün Gazetesi’nden Sebahat Karakoyun’un bir haberi. “CHP’nin hukukçu milletvekillerinden Ömer Süha Aldan”la ilgili haberi. Aldan’ın “Hiç belli olmaz bir de bakarsınız suçlamaların odağındaki bakanlardan birisi aniden yurtdışına çıkıp itirafçı olabilir” dediğini aktarıyor. Aldan’ın iddiasına göre Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Atılla’da itirafçı. Öyle görülüyor ki ABD bütün adamlarını itirafçılık adı altında garantiye alıyor. Onlara verdikleri teminatları yerine getiriyor.

Eğer Aldan’ın dedikleri doğru çıkarsa 17-25 Aralık kumpası öncesi 4 bakanla ilgili ‘Teminat verme’ iddiaları da teyit edilmiş olacak. Yurtdışına bir şekilde çıkmaları halinde bu teminatın FETÖ tarafından değil ABD tarafından verildiği ortaya çıkacak.

Bilgim yok. Zarrab davası sırasında ABD’nin Zafer Çağlayan’la ilgili tutuklama kararını herkes farklı okudu. Bana sorarsanız bu tutuklama kararı ile ABD Zafer Çağlayan’ı Türkiye içinde garantiye aldı. Devletin hangi hesabı yaptığını bilmiyorum. Ortaya çıkan neticeden başa doğru bakıyorum. Zafer Çağlayan konusunda Türkiye içinde bir çalışmanın neticesinde ABD bu kararı verip korumayı etkinleştirmiş olabilir. Zaman gösterecek. Fakat Aldan’ın ‘Bakanlardan birisi’ dediği yurtdışına kaçarak Türkiye’de itirafçı olmak yerine ABD’de itirafçı olabilir. O isimde zafer kazandığını zannedebilir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Fırat’ın doğusu ve ABD’nin anladığı dil 14 Aralık 2018 | 5.470 Okunma Sağlam sistem, güçlü gelecek 02 Eylül 2018 | 5.891 Okunma Ekonomi-Kriz ve Yerel seçimler 31 Ağustos 2018 | 4.675 Okunma Ankara koridoru 26 Ağustos 2018 | 4.589 Okunma Dinamik toplum güçlü Türkiye ve Bayram 24 Ağustos 2018 | 6.604 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar