Devlet ve millet kararı üzerine
Bizde devlet ve millet farklı düşündü bugüne kadar. Toplumsal huzursuzluk ve toplumsal çatışma ortamları, siyasal kargaşa bu nedenle çıkar ülkede. Millet yalın, devlet ise uluslar arası dengeler üzerine...
Bizde devlet ve millet farklı düşündü bugüne kadar. Toplumsal huzursuzluk ve toplumsal çatışma ortamları, siyasal kargaşa bu nedenle çıkar ülkede. Millet yalın, devlet ise uluslar arası dengeler üzerine kuruludur. Bizde devlet kuruluşundan bu yana, kuruluş mantalitesine göre milletten uzak, millette tepeden bakan, millet tabanına aykırı, milleti eğitilecek, küçükseyen bir şekildedir. Devlet seçkinlerin, beyaz yakalıların kripto yapıların temsilcisi gibi davrandı hep. Belki varlığını buna borçlu. Böyle davranması gerekiyordu bugüne kadar.
Türkiye Özal ile başlayan süreçten itibaren devlet-millet eksenli denemelere başladı. Rahmetli Özal döneminde çok yol aldığı söylenemez. Ama tohumları atıldı, fidanları dikildi. Hatta bu yolda Özal partisini hem de kendini feda etti. Eğer bugün devlet-millet yakınlaşmasından söz ediyorsak bunda Rahmetli Özal’ın katkısı çok fazladır. Eğer bugün milletin devlete yakınlaşması yaşanıyorsa Özal devrinde atılan tohumların filiz vermesidir.
Türkiye 16 Nisan Referandumu ile milletin yakınlaştığı devlet de dahil değişimin, dönüşümün ve gelişimin anahtarı ile kapıların kilidini açmıştır. İşte açılan bu kapıdan nasıl ilerleneceğinin kararı önemlidir.
24 Haziran seçimleri 16 Nisan’da kilidi açılan kapıdan nasıl geçileceğinin cevabını verecektir. Bugüne kadar millete tepeden bakan devletin milletle buluşması hangi derecede sağlanacaktır? Kimin ne olduğunun önemi yoktur. Türkiye son zamanlarda seçim atmosferi öncesi oluşturulan algı operasyonları ve hareketlenmeleri aslında eski zihniyet savaşından başka bir şey değildir.
Devlet bugüne kadar Cumhurbaşkanlığı makamı ile temsil edildi. Cumhurbaşkanı’nın seçimi ise milletten ayrı tutuldu. Bugün ise Türkiye Cumhurbaşkanı ile birlikte Meclis seçimini beraber yapacaktır. Yani Türkiye gerçek hüviyetine yeni bürünmektedir. Milletin yakınlaşma hamlelerine hep kızgın bir tavır koyan ve halen bu tavrın kırıntılarında boğulan Türkiye’de, devlet millete yakınlaşacak duruma geldi. Artık devletin temsilcisini de, temsilcisini de millet kendisi seçecektir. 24 Haziran bunun kavgasıdır.
Başbakanlık makamı Cumhurbaşkanlığı makamı ile birleşmiştir. Bu birleşme devlet-millet birleşmesidir. Bugün için güçlü lider imajı ile devletin millete ne kadar yaklaştığını bilemiyoruz. 24 Haziran bu yakınlaşmada ki milletin veya devletin yeterince yakınlaştığını seçimler gösterecek.