Mescid-i Aksa gönüllerde ki mi, görüntülerde ki mi?
“Kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan, kendisine bir kısım ayetlerimizi göstermek için çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah'ın şanı ne yücedir. Doğrusu O, işitir ve...
“Kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan, kendisine bir kısım ayetlerimizi göstermek için çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah'ın şanı ne yücedir. Doğrusu O, işitir ve görür.”
İlk kıblemiz, Allah'a secdemizin ilk yönü, Miraç'ın basamakları, namaz hediye edildiğinde kullarına müjdenin yolu, Hz İsa'nın gökten tekrar indirildiğinde ayak basacağı mekân, Süleyman Mabedi'nin bulunduğu tepe; Mescid-i Aksa. Ecdadımızın yüz yıllarca bekçiliğini yaptığı, hadimliğini üstlendiği yer. Bizim için olmazsa olmaz dört mekândan biri. Mekke-Medine-Kudüs-İstanbul. Var mı daha gerisi.
Sen Mescid-i Aksa, aksa da kanımız, tutulsa da dilimiz yüreğimizden, kalbimizden, imanımızdan, aşkımızdan çıkmayacaksın. Küllense de sevgimiz alevlenecek her zaman. Sen olmadan kalmaz mı Mekke, kalmaz mı Medine, kalmaz mı İstanbul öksüz, mahzun.
Biz el etek çekeli gülmedi yüzün. 100 yıldır görmedin gün yüzü. Mahzunlaştın. Şimdi savaş veriyorsun ayakta kalmak için. Adın bile ümmetin ümidi oluyor.
Allah'ın övgüsüne mazhar olmuş, çevresi ayetin dili ile ‘mübarek kılınmış' Mescid-i Aksa için Müslüman âlemi ayakta. Çünkü Mescid-i Aksa Yaradan'a secde için İsrail'in kapılarını kapatarak hapsettiği mekân oldu.
Mescid-i Aksa'ya İsrail'in uyguladı bu zulüm son zamanlarda dünya Müslümanlarını ayağa kaldırdı. Her ne kadar Arap dünyasının önemli bir kısmı duyarsız kalsa da Türkiye İsrail'in bu tavrına karşı ciddi tepkilerin yaşandığı ülke oldu. Her kesimden Türk insanı az veya çok tepkisini elinden geldiğince gösteriyor.