Yüzde 11 büyüme ve CHP’nin savaş ekonomisi

‘Türkiye ekonomisi batıyor. Türkiye ekonomisi çıkmazda. Türkiye ekonomisi kötü gidiyor.’ Nereye gidersem nerede dolaşırsam gündem bu. Bu algı yayılıyor. Özellikle bürokratik ortamlar ve siyasi kulislerde...

‘Türkiye ekonomisi batıyor. Türkiye ekonomisi çıkmazda. Türkiye ekonomisi kötü gidiyor.’ Nereye gidersem nerede dolaşırsam gündem bu. Bu algı yayılıyor. Özellikle bürokratik ortamlar ve siyasi kulislerde bu daha yoğun. Tam bir psikolojik algı. Kim yapar? Nereden yönetilir? Nasıl başarılır? Bilmiyorum. Bu algı yaptığımız araştırmalarda insanlar kendi gelecekleri ile ilgili kaygı duymazlarken sanal dünyalarındaki, tanımadıkları kesimlerin geleceklerinden kaygı şeklinde zuhur ediyor.

Bir dönem yollarda çok dolanırdım. Özellikle İstanbul hattın da. Son zamanlarda azaldı. Yollarda gördüğüm manzara üzerine reel ekonominin gidişatı konusunda gördüklerime inanırdım. Gözlemlerim de hep doğru çıkardı. O gördüklerim şimdi sıradanlaştı. Artısı ve eksisini çok fazla anlayamıyorum.

Yazıya oturmadan önce Malatya’dan bir dostum aradı. Memleket için dertlenen biri. Böyle dostlar aradığında biraz heyecanlanırım. Çünkü onlar hem candan olur. Onların bakışlarında çıkar yoktur. Menfaat yoktur. Kendileri için değil memleket için dertleri vardır.

Dostumuz yine memleket için dertlenerek bazı gözlemlerini aktarmak istemiş. CHP’nin Türkiye’nin ekonomik büyümede dünya rekoru kırmasına karşı getirdiği eleştirilere AK Parti trolleri dahil ekonomistlerin doğru dürüst izahat getirmemesi dikkatini çekmiş.

Bütün dünyanın savaş ekonomisi uyguladığı bir dönemde Türkiye’nin ise bu savaş ortamının tam ortasında kalmasına her alanda savaş ekonomisine rağmen %11 gibi rekor büyümenin es geçilmesine anlam verememiş dostumuz.

Dostum sohbetimizde bizi 1939-1945 yılları 2. Dünya Savaşı dönemine götürdü. O günün CHP’sinin Türkiye’nin savaşa girmemesine rağmen izlediği savaş ekonomisi ile adeta ülkeyi yokluklar cehennemine çevirdiğine işaret etti. Bununla da kalmadığını her şeyin karneye bağlanarak açlığa mahkum ettiğini vurguladı. Depolarda hububatın nasıl çürütüldüğünü hatırlattı. CHP zihniyetinin eldeki devlet imkanları ve verdiği imtiyazlarla bugün adına TÜSİAD denilen zenginler kulübünü nasıl oluşturduğuna vurgu yaptı. Yani bugün devletin kaymağını yiyen kesimler CHP’nin 1939-1945’te millet açlık ve yokluk içinde yaşarken verdiği imtiyazlarla zengin olan kesimler.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Fırat’ın doğusu ve ABD’nin anladığı dil 14 Aralık 2018 | 5.470 Okunma Sağlam sistem, güçlü gelecek 02 Eylül 2018 | 5.891 Okunma Ekonomi-Kriz ve Yerel seçimler 31 Ağustos 2018 | 4.675 Okunma Ankara koridoru 26 Ağustos 2018 | 4.589 Okunma Dinamik toplum güçlü Türkiye ve Bayram 24 Ağustos 2018 | 6.604 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar