Cihad zalime karşı mazlumun yanında olmaktır

Türkiye, devlet olarak Ortadoğu ile ilgili sorunlarda vicdani ve insani değerler üzerinden politika geliştirmeye çalışıyor. Bu tavrını sergilediği her platformda en yüksek düzeyde saygı gördü...

Türkiye, devlet olarak Ortadoğu ile ilgili sorunlarda vicdani ve insani değerler üzerinden politika geliştirmeye çalışıyor. Bu tavrını sergilediği her platformda en yüksek düzeyde saygı gördü, alkışlandı. Özellikle izlediği mülteci politikası sayesinde dünya siyasetini domine eden devletleri mahcup etti. Keza Kudüs meselesinde de erdemli tavrını sürdürdü.

Gelgelelim Real politik ahlak ve vicdan değerlerinden çok farklı gelişiyor. Dış politikada cari olan tek değer “menfaattir”. Bu durum kadim devlet geleneğinden gelen ve günümüzde bölgesel ve genel anlamda etkinliği olan devletlerin tamamı için böyledir. Yaşanan trajediler, kamuoyu algısını kendi menfaatleri doğrultusunda dönüştürecekse anlamlı olur. Aksi halde hiçbir anlamı yoktur.

Trump’ın attığı “Kudüs” adımı, şahsi politik menfaati için dünyayı yangın yerine çevirmekten geri durmayacağını somut şekilde gösterdi.

Kudüs’ün bütün semavi dinler için anlamı var. Müslümanların, üç kutsal kentinden biri ve ilk kıblesi olması hasebiyle 1,5 milyarlık İslam Camiası için hassasiyeti hafiflemeyen bir konu.

Mesele yeni değil. Tarihsel hikâyesi bir tarafa, İsrail Devletinin kurulduğu 1948 yılından bu tarafa bir türlü huzur bulamamış şehir, Kudüs. İsrail uyguladığı politik ve askeri şiddet ile Filistinlilere göz açtırmıyor. Filistinliler, asgari standartlarda yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Yahudiler, uğradıkları tarihsel tehcirlerin bütün diyetini mazlum Filistin Halkına kesmeye çalışıyor.

Türkiye devlet ve millet olarak en yüksek düzeyde ve en şiddetli şekilde bu yeni duruma itirazını dünya kamuoyuna bildirdi. Sadece bildirmekle de kalmayıp uluslararası kuruluşları harekete geçmeye çağırdı. Bu çabaların bir netice getirip getirmemesinden ziyade, 1,5 milyarlık İslam toplumunun bu hassas konu etrafında bir araya gelmesi çok önemli bir kazanım. Zaten İslam Dünyası keder, tasa ve sevinçte bir araya gelme cesaret ve azmini göstermiş olsa hiçbir devlet buna benzer hamleler yapmaya cesaret edemez.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türkiye ve AB ilişkilerini yeniden düşünmek 31 Ağustos 2018 | 4.337 Okunma ABD'nin kanlı eli 17 Ağustos 2018 | 4.163 Okunma Bedelli askerliğin düşündürdükleri 10 Ağustos 2018 | 6.222 Okunma YKS sonuçlarının düşündürdükleri 03 Ağustos 2018 | 4.255 Okunma Doğal afetler ve iklim değişikliği 27 Temmuz 2018 | 208 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar