Bak kardeşim…
Üstadımız Necip Fazıl tee 1974 yılında “Sözde İslam… Bir ferdi bir ferdine kaynamaz; / Bu halde utanmadan, camide saf saf namaz!” demişti.Şimdikileri görse ne derdi acaba?Hadi diyelim o dönemlerde...
Üstadımız Necip Fazıl tee 1974 yılında “Sözde İslam… Bir ferdi bir ferdine kaynamaz; / Bu halde utanmadan, camide saf saf namaz!” demişti.
Şimdikileri görse ne derdi acaba?
Hadi diyelim o dönemlerde “güneşi ceketinin astarı içinde kaybetmiş marka Müslümanları” vardı.
Yani, inandığı dinin kitabından, kıymet hükümlerinden bihaber, bilinçsiz, şuursuz “dindarlar” söz konusuydu.
Ya şimdi?
Maşallah her bir şeyi biliyorlar. Bir ara kaynaklara indiler, kaynaklardan çıktılar; devrim peşinde koştular, ve kıtaları fethedecek kadar da coştular.
İçlerinde mebzul miktarda ilimden irfandan, hikmetten tasavvuftan söz edenler de vardı.
Peki ne oldu?
Yazık ki ne yazık, işi Umre'de kafa göz yarmaya kadar vardırdılar.