Beyaz’a sakın bunu yapmayın demeye kalmadı
Beyaz'la, vaktiyle yapımcılığını ve yönetmenliğini de yapan ortak dostumuz sevgili Oğuz Koloğlu vesilesiyle aynı masa etrafında birkaç lakırdı etmiş, yıllar önce de bir telefon...
Beyaz'la, vaktiyle yapımcılığını ve yönetmenliğini de yapan ortak dostumuz sevgili Oğuz Koloğlu vesilesiyle aynı masa etrafında birkaç lakırdı etmiş, yıllar önce de bir telefon görüşmesi yapmıştık.
Bunun dışında da yollarımız hiç kesişmedi.
Bu oldukça sınırlı görüşmelerden edindiğim izlenim şuncağızdan ibaretti: “Bu çocuk olmuş!”
Burdaki “olmuşluğun”, Shakespeare marifeti, “Olmak ya da olmamak” durumuyla uzaktan yakından alakası yoktu.
Sonuçta televizyon yoluyla elde edilen bir “oluştan” söz ediyoruz.
Kanal 6'da (evet, vaktiyle böyle bir televizyon kanalı vardı) “olacağı” belliydi ve “oldu.”
Bu “oluş”un doğal sonucu olarak da hep akredite sularda yüzmeye özen gösterdi.
Faili meçhullerden geçilmediği dönemde, “On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan” mısraını adeta kendinden geçercesine terennüm etti.
“Kürtçe bir klip çekeceğim” dediği için Ahmet Kaya'ya öz yurdunda “sittir çekenleri” alkışlayanların yanında yer aldı. Bir başka ifadeyle, “Vay şerefsiz” manşetini atan Aydın Doğan'ın amiral gemisiyle yolculuk yaptı.
28 Şubat sürecinde de, (demokrasiye tankla balans ayarı yapan)Org. Çevik Bir'in cumhurbaşkanı adayı olduğunu ilan etti.
Hülasa, yeni yerleştiği “beyazların mahallesinden” dışlanmamak için ne gerekiyorsa onu yaptı.
Lakin devir çok hızlı değişiyordu.
Hele son zamanlarda öyle akıl almaz bir hızla değişiyordu ki, ayak uydurmak için ya “adam” olmak ya da “yılanın belini kıracak kadar kıvrak olmak” icap ediyordu.
Misal, Ertuğrul Özkök, 7 Haziran sonrası, “Müslümanlar henüz dayak yemedi” diyerek aba altından sopa gösterirken, 1 Kasım sonrası adeta kendi kendini sopayla döverek yaranmaya çalıştı.
Beyaz işte bu baş döndürücü hıza ayak uyduramadı.
Can Dündar'ların Türk polisini “gestapo” veya “işgal kuvvetleri” gibi göstermek için “çocukları TOMA'larla eziyorlar” tezvirini yaydığı, “gidip bir TOMA'nın altında yatacağım” ayaklarına yattığı dönemde kaldı.