Bizi sizden koruyun, başka ihsan istemez
Sabah Gazetesi Yazarı Salih Tuna'nın bugünkü (24.03.2022)''Bizi sizden koruyun, başka ihsan istemez'' başlıklı yazısı.
Daha dün Erdoğan ve Atatürk'ü hedefe koyarak tatbikat yapanlar, "Türkiye'yi NATO'dan çıkartalım" diyenler şimdilerde "Türkiye'siz NATO olmaz!" demeye başladılar.
Başkan Erdoğan'ın Rusya-Ukrayna sulhü için gösterdiği çaba Türkiye'yi "diplomasinin" merkezine yerleştirdi.
Birkaç yıl önce Dışişleri Bakanımıza uçuş izni vermeyecek kadar düşmanca tutum takınan Hollanda'nın Başbakanı Mark Rutte bile Türkiye'yi ve Erdoğan'ı artık öve öve bitiremiyor.
Haliyle, ABD-Türkiye ilişkilerinin normalleşmesinden dem vuruluyor.
Peki nasıl olacak o iş?
Her iki tarafın da şartları olacakmış. Öyle yazılıp çiziliyor.
ABD'nin şartları mı? Öncelikle, Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın, "Ne Rusya'dan ne de Ukrayna'dan vazgeçeriz" ifadesiyle çizdiği politikadan vazgeçmeliymişiz!
Yani, Rusya'ya karşı tüm yaptırımlara iştirak etmeliymişiz.
Yoksa? Yoksa bizim için iyi olmazmış. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov tevekkeli, Çin, Hindistan, Mısır, Türkiye gibi ülkelerin tehdit edildiğini söylemedi.
Gerçekten de öyle. Tıpkı Irak işgali öncesinde olduğu gibi kendilerinden yana tavır alması için tüm dünyayı tehdit ediyorlar.
Bir tek İsrail hariç.
Üstelik, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski'nin "İsrail'in bize neden silah vermediğini ve neden Rusya'ya yaptırım uygulamadığını merak ediyoruz" şeklindeki açıklamasına rağmen.
İşin garibi...
NATO Genel Sekreterleri başta olmak üzere, bir yandan "arabuluculuk" çabamızı övüyorlar, bir yandan da bize arabuluculuk yapma özelliği kazandıran, bölgesel diplomasinin merkezine yerleştiren, farkındalık oluşturmamıza neden olan "Rusya'dan da vazgeçmeyiz" tavrımızdan vazgeçmemizi istiyorlar.
ABD başka ne mi istiyor?
S-400'leri Ukrayna'ya vermemizi. Zaten Ukrayna'nın hava savunma sistemine ihtiyacı varmış.
Diyeceksiniz ki, madem Ukrayna'nın hava savunma sistemine ihtiyacı var, kendileri veremezler mi?