Bu kaşarlar bizi niye öpüyor abi?
Dünkü doğruların, bugünkü yanlışlarının mazereti veya bahanesi veya gerekçesi olamaz.Her şeyden evvel belirleyici olan dünkü halin değil bugünkü halindir.“Ama ben dün paralele karşıyken sen...
Dünkü doğruların, bugünkü yanlışlarının mazereti veya bahanesi veya gerekçesi olamaz.
Her şeyden evvel belirleyici olan dünkü halin değil bugünkü halindir.
“Ama ben dün paralele karşıyken sen birlikteydin” deyip de bu gün (üstelik paralel yapı apaçık karaya vurduğu halde) kolkola girmenin oportünistliğin dışında bir izahı olabilir mi?
Demek ki sen dün de üzerinde bulunduğun “doğrularında” samimi değildin. Hiç samimi olsaydın, “doğrularından” vazgeçer miydin?
Dün “F Tipi” diyerek karşı çıktığına bugün neden saplanıp kalıyorsun? Bu mudur senin övündüğün basiret, gurur duyduğun öngörü?
Bir de mahcup olacağına hava atıyorsun. Neymiş, dün karşı çıkmışsın, iyi de bugün “emir eri” yazılmışsın, ona ne diyeceğiz?
İnsan yanlış yapabilir, gayet insanidir bu. Yanlış yapar ve bedel öder. Erdem yanlıştan dönmek, yanlışta ısrar etmemektir.
AK Parti'nin vazgeçtiği yanlışa sarılmak “muhaliflik” değil, olsa olsa şarlatanlıktır.
***
Ergenekon ve Balyoz davasına dün karşı çıkıp bugün devletin kılcal damarlarına kadar yerleştiği deşifre olan “kumpasçıları” arkalamak da muhaliflik değildir.
Bu olsa olsa “mevzi kazanmak uğruna” her doğruyu araçsallaştıran kafanın dışa vurmasıdır.