Bu sese kulak verelim
Sabah Gazetesi Yazarı Salih Tuna'nın bugünkü (11.02.2023)'' Bu sese kulak verelim'' başlıklı yazısı.
İster muhalefette ister iktidarda olsun, şayet deprem üzerinden siyasi nemalanma peşindeyse hâlâ, o kepaze kadından daha beterdir.
Kepaze kadın dediğim...
Sıcak odasında çektiği videoda, enkaz altında olduğunu güle oynaya dile getirdikten sonra, "Şöyle bir seksen beş boylarında bir delikanlı gelip beni kurtarsın..." diyen o genç kadın işte.
Siyasi çıkar peşindeki müptezeller ile arasındaki fark şudur:
Dalga geçmek niyetiyle de olsa şahsi ihtiyacını (koca veya manita olarak) net bir şekilde dile getiriyor. Siyasi çıkar uğruna depremi araçsallaştıranlar gibi enkaz altında kalanları düşünüyormuş gibi yapmıyor.
İhtiyacı veya beklentisi neyse dermeyan ediyor.
Yani, maksadını sinsice gizlemeye çalışmıyor.
Sonuç itibarıyla depremden siyasi çıkar elde etmeye çalışanlardan daha az mide bulandırıcı. Kaldı ki, bunun kepazeliği münferit, siyasi çıkar peşindeki müptezellerin ise son derece organize.
Siyasi çıkar peşindeki olanların çoğu sahada yok ama "Devlet yok, asker yok, polis yok, yardıma koşan yok" demeye bayılıyorlar.
Enkaz altından bir canın kurtarılmasına faydası olsa hep birlikte biz de koro halinde söyleyelim.
Fakat "bozgunculuktan"...