Bunun sözünü versin yeter
Işıklar içinde yatası Ecevit, miting meydanlarında hançeresini yırtarcasına söz veriyor, yurdum insanı da umut doluyordu. Şehrin duvarlarını "Umudumuz Ecevit" yazıları süslüyor, "Halkçı Ecevit"...
Işıklar içinde yatası Ecevit, miting meydanlarında hançeresini yırtarcasına söz veriyor, yurdum insanı da umut doluyordu. Şehrin duvarlarını "Umudumuz Ecevit" yazıları süslüyor, "Halkçı Ecevit" sloganları her yerde yükseliyordu. Köylüsü kentlisi, dindarı seküleri herkes ona inanmıştı.
O kadar ki, ömrü Menderes'e ağlamakla geçen, CHP'yi "dinsiz" belleyen, üç ayları sektirmeden tutan ve abdestsiz yere basmayan merhume Selvinaz Hanım teyzenin bile gönlünü kazanmıştı. CHP Genel Başkanı Ecevit (nam-ı diğer, Karaoğlan) gerçekten de müthiş bir atmosfer oluşturmuştu.
12 Eylül öncesiydi, henüz ilk mektep talebesiydim. Nasıl heyecanlanmıştım anlatamam!.. Memurdu babam, ay sonunu zor getiriyorduk. Hiç değilse şu bitmez tükenmez ev kirasından kurtulacaktık. Çünkü abilerimiz, "Ecevit'in iktidarında herkesin oturduğu ev kendisinin olacak" diyorlardı.
Ecevit geldi. Çok geçmeden kendimizi tüp gaz ve yağ...