Ekrem ilen Ali
Yıllar önceydi. Seçim sonuçları o gün açıklanmış, mahalleden bir tanıdık da milletvekili seçilen kankasını yanındaki koltuğa oturtmuş, kendisi de şoför koltuğunda olmak üzere...
Yıllar önceydi. Seçim sonuçları o gün açıklanmış, mahalleden bir tanıdık da milletvekili seçilen kankasını yanındaki koltuğa oturtmuş, kendisi de şoför koltuğunda olmak üzere arabasıyla habire turluyor, aklı sıra hava atıyordu.
Biz de can arkadaşım Ahmet Kekeç'le o kahvehanenin önünde muhabbet ediyor, çay içiyorduk.
Klakson çalarak zırt pırt önümüzden geçince sonunda dayanamayıp yanıma çağırdım. "Oğlum ver şunu da bir tur da biz atalım..." dedim.
Yanlış anladı. "Senin arabana ne oldu, sattın mı?" dedi. "Arabanı istemiyorum" dedim, "yanındakini ver!"
Bakakaldı. Ahmet kahkahayı patlattı. Nihayet o da anladı, "İşin gücün dalga" deyip çekip gitti. Gerçi anlamasaydı da arabasını verir ama yanındaki milletvekilini zırnık koklatmazdı. O derece sahiplendiği her halinden belliydi.
Böyle insanlar çok var. Haşa meclisten, kedi b.ku gibi sahiplenirler.
Dün gibi hatırlıyorum, Sayın Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanı seçildiğinde de öyle sahiplenmişlerdi ki ağzımızı açıp tek cümle etsek,...