İflah etmez bu dert beni
İsmet Paşa İlkokulu'na henüz başladığım yıllarda, özellikle milli bayramlarda hemen her dükkânın önüne asılan bayrağımızı öpmeden yürümezdim. Erdoğdu Mahallesi'nden Meydan'a...
İsmet Paşa İlkokulu'na henüz başladığım yıllarda, özellikle milli bayramlarda hemen her dükkânın önüne asılan bayrağımızı öpmeden yürümezdim.
Erdoğdu Mahallesi'nden Meydan'a kadar yürürken sokaklarda caddelerde gördüğüm her ay yıldızlı bayrakla göğsüm kabarır, bayrağımızın kırmızısını adeta içime çekerdim.
KTÜ'de çalışan rahmetli babam Mehmet Kayacı, kirada oturduğumuz evde 4 mektep talebesi olan çocuklarını bırakıp Kıbrıs'ta gönüllü savaşmaya gitmek için yırtınıyordu. (Babam gidemedi ama ablamın eşi merhum Ali Ergenç o dönemde askerdi, Kıbrıs gazisi oldu.)
Babamın memur maaşıyla kıt kanaat geçiniyorduk ama evimizde her daim tek bir dert vardı: Vatan derdi.
Dinlerken ağlamaklı olduğumuz...