Kahramanlar ve sahtekârlar
Eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla ABD'de esir (evet, esir) alınınca nasıl sevinmiş, havalara uçmuşlardı. FETÖ'cüsünden Natotürkçüsüne CHP'lisinden İP'cisine kadar muhalefetin tavrı bundan ibaretti.
Fırıldak ve sinsi AKP'liler de erketede ellerini ovuşturarak beklemeye koyulmuşlardı.
Bazı muhalif yazarçizerler de "Başkan Erdoğan ABD'ye gidemez, giderse de tutuklanır" diyorlardı.
Beklentilerinin hülasası şuydu: Hakan Atilla "itiraf" (siz bunu "iftira" olarak okuyun) edecek, her şey çok güzel olacaktı.
Nasıl mı?
ABD, Türkiye'ye "ambargoyu deldin" diyecek basacaktı cezayı. Öyle ki, Türk ekonomisi yerle yeksan olacaktı. Ayrıca, Sayın Erdoğan da bu davadan dolayı kesinlikle yargılanacaktı.
Evet, beklentileri, arzuları aynen böyleydi. İnanmayan varsa arşiv ortada.
Bu ülkede nasıl ki taş üstüne taş koymak için gerekirse kelle koltukta geceli gündüzlü çalışanlar var, işte böyle memleketin mahvına neden olacak "gelişmelere" de aş erenler var.