Mustafa Kemal Paşa’nın başkanlık vasiyeti
Vahhabi âlim kendisine yöneltilen, “Türk devleti ile Hıristiyanlardan hangisinin küfürde daha ileri gittiği ve hangisinin diğerine tercih edilmesinin gerekli olduğu” sorusuna cevaben ısdar ettiği fetvada, İbn Teymiyye'nin...
Vahhabi âlim kendisine yöneltilen, “Türk devleti ile Hıristiyanlardan hangisinin küfürde daha ileri gittiği ve hangisinin diğerine tercih edilmesinin gerekli olduğu” sorusuna cevaben ısdar ettiği fetvada, İbn Teymiyye'nin Nusayriler ile ilgili yorumlarından hareketle, “Türklerin, İslam'a, Hıristiyanlardan daha fazla zarar verdikleri”ni savunmuştu.
Yukardaki satırlar bana ait değil.
Princeton Üniversitesi Yakın Doğu Çalışmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. M. Şükrü Hanioğlu'nun, “Derin Tarih” dergisi için kaleme aldığı, “Harb-i Umumi'de İttihad-ı İslam: Şiî Müçtehidler ve Cihad” başlıklı makalesinden iktibas ettim.
Mümkün olsa söz konusu makalesini önemine binaen olduğu gibi iktibas ederdim.
Siz iyisi mi “Derin Tarih”in Ekim sayısını alıp okuyun.
Üstelik aynı sayıda merhum Aytunç Altındal ile vefatından 5 ay önce yapılan çok önemli bir söyleşi var.
Mezkur söyleşi, Altındal'ın, “Mustafa Kemal'in vasiyet ettiği Hilafet gelirse BM'de Türkiye 6. Daimi üye olur” ifadesi başlığa çekilerek sunulmuş.
Takdir edersiniz ki, her kelimesi son derece dikkat çekici bir ifade bu!
Gerçi Mustafa Kemal'in “gizli vasiyetini” Altındal daha önce (tee 1980'de) gündeme getirmişti.
Bilenler bilir; çok da konuşulmuştu?
Diyeceksiniz ki, hepsi tamam da, “Mustafa Kemal'in vasiyet ettiği Hilafet” ne demek oluyor?
Öyle ya…
Hilafeti kaldıran bizzat Mustafa Kemal değil miydi? Hiç insan ilga ettiğini vasiyet eder mi?
Altındal diyor ki: “İlga edilenin mülga edilmesi gerekir, bu yapılmamıştır. Kaldırılan halifelik unvanıdır, hilafet değil…”