O gülşene de yazık o deterjana da!
Sabah Gazetesi Yazarı Salih Tuna'nın bugünkü (27.08.2022)''O gülşene de yazık o deterjana da!'' başlıklı yazısı.
Son sınıfta okusalar bile başörtülülerin gözünün yaşına bakmamış, okullarından atmışlardı.
Üniversiteleri hallettikten sonra da bitmez tükenmez "kamusal alan" tartışmaları eşliğinde sırayı sokaklara getirmişlerdi.
O kadar ki, "Polis kapınıza geldiğinde kapıyı başörtülü açamazsınız, çünkü devletin polisinin bulunduğu yer de kamusal alandır" yollu lakırdılarla işi bayağı ilerletmişlerdi...
Sonra da iyice tozutmuşlar, çocukların yaz aylarında Kuran okumayı öğrenmelerini yasaklamışlardı.
Eşzamanlı, Türkiye'nin görmüş göreceği en büyük soygunu gerçekleştirmişler, bankaları milyarlarca dolar hortumlamışlardı.
Kimseciklerin gıkı çıkmıyordu; çok kullanışlı, çok kallavi maskeleri vardı. Uğur Mumcu'ya atfedilen, "Bu memlekette banka soyarken kar maskesi, ülke soyarken Atatürk maskesi taktılar" sözünün mücessem hâli gibiydiler.
Lafın burasında şuncağızı söylemeden geçmeyelim ki "genç çeriler" beyhude şavullamasınlar: Kimin yaptığına odaklanıp neyin nasıl yapıldığını savsaklayanlar maske zokasını yutmaya müstahaktır. Kim hangi maskeyle yaparsa yapsın, ister Atatürk ister din maskesi taksın, ister kardeşimiz ister düşmanımız...