O kadının mağduriyetini gideremeyiz
Can'cıklar mağdur, Cemal Hasangiller mağdur, 15 Temmuz destanına çemkiren o Cihangir'den vaktiyle kahraman üretmeye çalışan AKP'li fırıldaklar mağdur... Kırıkkanat soyadlı o meczup kadıncağız da...
Can'cıklar mağdur, Cemal Hasangiller mağdur, 15 Temmuz destanına çemkiren o Cihangir'den vaktiyle kahraman üretmeye çalışan AKP'li fırıldaklar mağdur...
Kırıkkanat soyadlı o meczup kadıncağız da hepsinden çok mağdur.
O kadar ki... Hepimiz el ele versek mağduriyetini gideremeyiz. Mağduriyetini gidermek için onun gibi olmak lazım. (Allah muhafaza!)
Münferit olsa, "bir meczubun şaklabanlıkları" der geçersiniz.
Belirli bir sosyolojide az çok karşılık bulduğuna göre malum "gâvurluğu" çözümlemek adına sosyal psikolojisine kadar teşrih masasına yatırmak lazım.
"Kimileri, 'Müslümanım, doğruyum' diye başlayan ve 'Varlığım Müslüman varlığına armağan olsun' diye biten bir 'Andımız' hazırlamışlar. Ulusal Kanal'ın sabah programlarından birinde eleştirildi. Ancak öyle bir eleştiri ki, Müslüman kavramına neredeyse savaş açıldı..."
Perinçek, "Müslümanlıkla ve İslamiyet'le uğraşarak, didişerek, itişerek vatan bütünlüğünün sağlanamayacağını" söylüyor.
Bununla da kalmıyor... "Türk ile Müslüman'ı karşı karşıya getiren cepheleşmeler oluşturmaya kalkışmak, iç çekişmeler yaratmanın ötesinde bir anlam taşımaz" diyor.
Şu satırlarını da iktibas edelim tam olsun: "Türk ile Müslüman kavramlarını çarpıştırmak, Milliyetçilik değildir, Laiklik değildir, Çağdaşlık değildir, Atatürkçülük hiç değildir. / Türk ile Müslüman kavramlarını karşı karşıya koyarak, ancak köle oluruz./ Türklerin İslamiyet'i kabul etmesini kılıç zoruyla açıklayan görüşler, yüzeyseldir (...) tarih dışındadır, başka deyişle bilimsel değildir..."
Perinçek (kendi beyanıyla) ateist değil.
İsterseniz daha uçtan, bir ateistten, örnek verelim; "İnsanları dinsizleştirmek, onların inançlarıyla alay etmek ya da din karşıtı propaganda yapmak hiçbir zaman bizim işimiz olmamıştır" diyen Yavuz Alogan'dan.
"Ömründe bir kez bile namaz kılmamış, materyalist ve kusursuz ateist biri olarak, 25 Nisan 1915 sabahı Conkbayırı'nda olsaydım ne yapardım?"
Cevabı şu: "...kendimce namaz kılmaya çalışırdım..."
Neden mi?
Kendisi anlatsın: "Bunu ansızın dindarlaştığım için değil, asker arkadaşlarımın maneviyatını paylaşmak, toplu cesaret ve dayanışma duygusunun bir parçası olmak için yapardım..."
Türkiye'de yaşayan halkların tümüne (terminolojik anlamından maada) "millet" diyoruz.
Bu "millete" dahil olmak için Müslüman olmak şart değildir.
Lakin, (o meczup kadın gibi) İslam'a ve Müslümanlara düşmanlık yapanların da bu millete dahil olması mümkün değildir.
Tıpkı sabah akşam "namaz" kılsalar da FETÖ'cülerin dahil olamayacakları gibi.