Ölüm, inkılap ve babam

Kur'an okuyup uzun uzun dualar ettikten sonra annemin mezarına derin bir sükût içinde bakarak, “Ölüm çok büyük bir inkılaptır” demişti, babam. İrkilmiştim… Ölüm üzerine şimdiye...

Kur'an okuyup uzun uzun dualar ettikten sonra annemin mezarına derin bir sükût içinde bakarak, “Ölüm çok büyük bir inkılaptır” demişti, babam. İrkilmiştim… Ölüm üzerine şimdiye değin işittiğim hiçbir söz, hiçbir özdeyiş, hiçbir darbımesel beni bu kadar sarsmamıştı. “Ölüm” ve “inkılap” sözcüklerinden mürekkep bu ifadede beni sarsan neydi? Zıtlık mı? Öyle ya, “inkılap” nihayetinde “devinimdir”; hercümerç olmaktır, bir durumdan başka bir duruma dönüşmektir. Hülasa, devrimdir. Ölüm nasıl çok büyük bir “devrim” olurdu? Ölümü bir son, bir yok oluş değil de bir uykudan uyanmak veya ölüm üzerinden ölümsüzlüğe göçmek hali olarak görürseniz pekala olur?

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kendi silahını gömdü 23 Kasım 2024 | 321 Okunma Onlara da yâr etmezmiş 21 Kasım 2024 | 609 Okunma Bombayı kendisi koydu 20 Kasım 2024 | 647 Okunma Haksız tartışma bu 19 Kasım 2024 | 911 Okunma İsmet Özel, Seyyid Kutub ve molla 16 Kasım 2024 | 1.469 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar