Ölümle uyanmak
İlk gençliğimden beri teselli makamındaki iki lakırdıya acayip gıcığım. Biri, "Hayat devam ediyor", diğeri "Ölenle ölünmez". Malumunuz, her iki ifade de çokluk ölenin en yakınlarına söylenir. En...
İlk gençliğimden beri teselli makamındaki iki lakırdıya acayip gıcığım. Biri, "Hayat devam ediyor", diğeri "Ölenle ölünmez".
Malumunuz, her iki ifade de çokluk ölenin en yakınlarına söylenir.
En yakını ölen bir insana, mesela oğlunu yani ciğerparesini kaybetmiş bir anneye, "Ölenle ölünmez" demek en hafifinden nobranlık değil midir?
Mezkûr ifade teselliden ziyade "yaşama suçu" hissettirmez mi insanda?
Merhum Cemil Meriç "Bir Dünyanın Eşiğinde" eserinde, Hint edebiyatından Gandi'nin (şair olanı) "Birbirini çok seven iki dosttan biri ölürse eğer gerçekte ölen hayatta kalandır..." dizesini aktarır.
Budur. Ve, gerçekte ölen hayatta kalansa, "Hayat devam ediyor!" tastamam lafügüzaftır.
*** Mahut laftan daha kötüsü de ölenin yakınına "Senin için hayat bitti artık"...