Sezai Karakoç’a yapılan büyük saygısızlık
Ne yaparsanız yapın; isterseniz sağcıyla sağcı solcuyla solcu, Kürt'le Kürt Türk'le Türk, dinliyle dinli dinsizle dinsiz, Müslümanla Müslüman Yahudi'yle Yahudi olun. Bütün bu...
Ne yaparsanız yapın; isterseniz sağcıyla sağcı solcuyla solcu, Kürt'le Kürt Türk'le Türk, dinliyle dinli dinsizle dinsiz, Müslümanla Müslüman Yahudi'yle Yahudi olun.
Bütün bu “olmayışlarınıza” da ister “hoşgörü”, ister “diyalog” deyin.
Dün “toplama kampına” götürürcesine kelepçeleyip sıraya dizdiğiniz belediye başkanlarını, bugün canınız isterse arka kapılardan girip ziyaret edin.
Türkiye aleyhine lobi faaliyetleri için şeytanla bile pazarlığa oturun isterseniz.
Bütün bir yeryüzündeki mağdur ve mazlumların umut ışığı olan Türkiye'yi teröre destek veren ülkeymiş gibi göstermek için istediğiniz kumpası kurun, kurduklarınızı da matine- suare köpürtün.
Hülasa, dilediğiniz kadar kendinizi iptizale uğratın.
Lakin…
Sezai Karakoç'a dokunmayın!
Her güne uyandığımda iyi ki bu Şehr-i İstanbul'da o yaşıyor diyorum. Ve, onun yaşadığı şehirde yaşadığım için gurur duyuyorum.
Sezai Karakoç'u kirli emelleriniz için çarpıtmaya kalkışmayın!
Hiç kimseden hiçbir şey istemeyen, dünyanıza, dünyalıklarınıza dönüp bakmayan, televizyonlarınıza gazetelerinize tenezzül etmeyen Doğu'nun bu en büyük dava adamına saygısızlık yapmayın.