Şimdi gerekçeniz ne peki?
Akademya makulesi, sanatçı güruh ve sömürge aydınlarında değişen bir şey yok. Nasıl ki Gazze'de binlerce çocuğun öldürülmesine sessiz kaldılar, Mehmetçiğin şehadetine de sessiz...
Akademya makulesi, sanatçı güruh ve sömürge aydınlarında değişen bir şey yok.
Nasıl ki Gazze'de binlerce çocuğun öldürülmesine sessiz kaldılar, Mehmetçiğin şehadetine de sessiz kaldılar.
Aynı kahrolası sessizlik, aynı sükût suikastı.
İsrail'in naklen soykırım suçu işlediği Gazze'ye duyarsız kalma "gerekçelerini" orda burda dillendiriyorlardı. Gerçi açıktan açığa İsrail'in yanında olanları da yok değildi. Lakin meşruiyet belasına çokluk "gerekçe" uydurmayı marifet sanıyordu.
Neler döktürüyorlardı şöyle bir hatırlayalım:
Mesela, "Araplar bizi arkamızdan vurdu" diyorlardı. Mesela, "Filistinliler Yahudilere toprak sattılar" diyorlardı. Mesela, "Ben Türk'üm, Filistin diye bir davam yok" diyorlardı...
Peki, Mehmetçiğin şehadetine sessiz...