Utandım
Tek başına ekonomik kalkınma bir milleti felaha/kurtuluşa götürmez. Ahlaktan bağımsız ekonomik kalkınma insanlığa beladır. Böylesi bir kalkınma, zalim adamın zengin olmasına benzer. Zalimdir ama fakirdir;...
Tek başına ekonomik kalkınma bir milleti felaha/kurtuluşa götürmez. Ahlaktan bağımsız ekonomik kalkınma insanlığa beladır. Böylesi bir kalkınma, zalim adamın zengin olmasına benzer. Zalimdir ama fakirdir; zararı azdır. Zalim adam bir de zengin olursa, insanlık âlemini perişan eder...
Yukarıdaki ifadeleri, merhum Şemseddin Yeşil'in 1960'lı yıllardaki bir konuşmasından (mealen) iktibas ettim.
Özetin özeti de şudur:
Ekonomik kalkınma ahlaki kalkınmayla beraber yürüdüğünde o millet felaha erer.
Merhum Necmettin Erbakan da "Önce ahlak ve maneviyat" diskurunu dilinden düşürmezdi. Ekonomik kalkınmayı veya "ağır sanayi hamlesini" bu diskurdan sonra getirirdi.
Gelgelelim, "vahşi kapitalizmin" ahlakla veya maneviyatla işi olmaz. Şayet ticari metaya dönüştürüp kâr elde edecekse ahlakın pazarlamasını bile yapar, o başka!
Ne ki...