Yürü Muharrem İnce artık ben de arkandayım
The Message / Çağrı filminin senaristleri arasında da yer alan Tevfik el- Hakim'in "Deliler Irmağı" adlı kısa bir oyunu vardı. Irmaktan içen deliriyordu. Bunlar, bu muhalif şebelekler ne içiyor bilemiyorum ama kafayı...
The Message / Çağrı filminin senaristleri arasında da yer alan Tevfik el- Hakim'in "Deliler Irmağı" adlı kısa bir oyunu vardı.
Irmaktan içen deliriyordu.
Bunlar, bu muhalif şebelekler ne içiyor bilemiyorum ama kafayı yedikleri muhakkak.
Şayet böyle değilse, o vakit felaket ahlaksızlar!
Zaten tarzları da gitgide FETÖ'ye benzemeye başladı.
FETÖ tasfiye sürecinde, özellikle 2014'ten sonra, tabanındaki "elamanlara" televizyon ve gazete yasağı getirmişti.
Maksatları, olası "çözülmelere" engel olmaktı.
Bunlar, bu sözde "aklı hür vicdanı hür" muhalif şebelekler de böyle. Yandaş yazar, yandaş gazete, yandaş televizyon deyip görmüyorlar, duymuyorlar, okumuyorlar.
Kendi kendilerine sansür uyguladıklarının farkında bile değiller.
Uyuşturucu müptelası gibiler. Hep aynı şeyleri duymak, sürekli narkozlanmak istiyorlar.
Yazarçizerleri de kendilerinden farksız.
Sadece AK Parti muhalifi olmayanlara değil, kararsızlara da saygıları yok.
Mesela, 7 Haziran seçimlerinde HDP'ye oy isteyen Sözcü'nün güya Atatürkçü yazarı dünkü yazısında, anketlerde yüzde 12 civarında gösterilen "kararsız seçmene", dana kıymada fikir var sizde yok diye hakaret etti.***
Muhalif şebelek güruh algı operatörleriyle öyle kullanışlı hale gelmiş ki, Erdoğan'a karşı ol, ruhlarını al.
O kadar ki...
Daha dün bizim aramızda yer alan bir arkadaşı, sırf Erdoğan düşmanlığıyla malul hale geldi diye (olanca cehaletine rağmen) filozof katına çıkardılar.
Karamolla'dan da Che Guevara üretmelerine ramak kaldı. Üstelik, "Madımak katliam değil, pencereleri açmadıkları için öldüler" dediği halde.
Bunun binde birini AK Partili biri söylese (maazallah) iç savaş çıkardı.
Tık yok.
Niye?
Karamolla, Erdoğan'a cart curt ediyor diye.***
Normal insan öncelikle kendisi gibi düşünmeyenin neden öyle düşünmediğini merak eder, sorgular.
Bir süre önce bir yazı yazmıştım bu köşecikte.
Muhalefetin kültleştiğini dile getirmiştim. Şimdiye değin hiçbir konuda tek cümlelik de olsa özeleştiri cümlesi kurmadıklarını söylemiştim.
Demiştim ki: "Mesela, Gezi desisesinin üzerinden 5 koca yıl geçti. O canım 'orantısız zekâlardan' bir tane özeleştiri yazısı okudunuz mu? / Bu nasıl özgüvensizliktir? / Hangi ithal nefretin taşıyıcılığına koşulmuştuk veya ne yapmıştık da müstevlileri kendimize o kadar hayran bırakmıştık, denilmeyecek mi hâlâ / Bizi meydanlarda tutan, etrafımızı kuşatan güvenlik güçlerinden üst düzey tüm bürokratlara kadar alayının FETÖ'cü çıkmasının anlamı nedir diye sorgulanmayacak mı?.."
Zinhar sorgulamıyorlar.
Bir internet sitesinin (OdaTv) söz konusu yazımı haberleştirmesi üzerine verdikleri tepkiyle bunu bir kez daha kanıtladılar.
Bunlar, bu muhalif şebelekler, Muharrem İnce'ye müstahak.
Yürü İnce, ben de artık arkandayım.
Yerli otomobil projesini durduracağını vaat etmeye devam et. Bisikletten in kamyona bin yine. Bir dediğin de bir dediğini tutmasın; hem İncirlik'i kapat hem aç. Yeri geldi mi bana hacı derler / abdestsiz yere basmam de, yeri geldi mi de "içtiysem kendi paramla içtim" de.
Irmaktan içen deliriyordu.
Bunlar, bu muhalif şebelekler ne içiyor bilemiyorum ama kafayı yedikleri muhakkak.
Şayet böyle değilse, o vakit felaket ahlaksızlar!
Zaten tarzları da gitgide FETÖ'ye benzemeye başladı.
FETÖ tasfiye sürecinde, özellikle 2014'ten sonra, tabanındaki "elamanlara" televizyon ve gazete yasağı getirmişti.
Maksatları, olası "çözülmelere" engel olmaktı.
Bunlar, bu sözde "aklı hür vicdanı hür" muhalif şebelekler de böyle. Yandaş yazar, yandaş gazete, yandaş televizyon deyip görmüyorlar, duymuyorlar, okumuyorlar.
Kendi kendilerine sansür uyguladıklarının farkında bile değiller.
Uyuşturucu müptelası gibiler. Hep aynı şeyleri duymak, sürekli narkozlanmak istiyorlar.
Yazarçizerleri de kendilerinden farksız.
Sadece AK Parti muhalifi olmayanlara değil, kararsızlara da saygıları yok.
Mesela, 7 Haziran seçimlerinde HDP'ye oy isteyen Sözcü'nün güya Atatürkçü yazarı dünkü yazısında, anketlerde yüzde 12 civarında gösterilen "kararsız seçmene", dana kıymada fikir var sizde yok diye hakaret etti.
O kadar ki...
Daha dün bizim aramızda yer alan bir arkadaşı, sırf Erdoğan düşmanlığıyla malul hale geldi diye (olanca cehaletine rağmen) filozof katına çıkardılar.
Karamolla'dan da Che Guevara üretmelerine ramak kaldı. Üstelik, "Madımak katliam değil, pencereleri açmadıkları için öldüler" dediği halde.
Bunun binde birini AK Partili biri söylese (maazallah) iç savaş çıkardı.
Tık yok.
Niye?
Karamolla, Erdoğan'a cart curt ediyor diye.
Bir süre önce bir yazı yazmıştım bu köşecikte.
Muhalefetin kültleştiğini dile getirmiştim. Şimdiye değin hiçbir konuda tek cümlelik de olsa özeleştiri cümlesi kurmadıklarını söylemiştim.
Demiştim ki: "Mesela, Gezi desisesinin üzerinden 5 koca yıl geçti. O canım 'orantısız zekâlardan' bir tane özeleştiri yazısı okudunuz mu? / Bu nasıl özgüvensizliktir? / Hangi ithal nefretin taşıyıcılığına koşulmuştuk veya ne yapmıştık da müstevlileri kendimize o kadar hayran bırakmıştık, denilmeyecek mi hâlâ / Bizi meydanlarda tutan, etrafımızı kuşatan güvenlik güçlerinden üst düzey tüm bürokratlara kadar alayının FETÖ'cü çıkmasının anlamı nedir diye sorgulanmayacak mı?.."
Zinhar sorgulamıyorlar.
Bir internet sitesinin (OdaTv) söz konusu yazımı haberleştirmesi üzerine verdikleri tepkiyle bunu bir kez daha kanıtladılar.
Bunlar, bu muhalif şebelekler, Muharrem İnce'ye müstahak.
Yürü İnce, ben de artık arkandayım.
Yerli otomobil projesini durduracağını vaat etmeye devam et. Bisikletten in kamyona bin yine. Bir dediğin de bir dediğini tutmasın; hem İncirlik'i kapat hem aç. Yeri geldi mi bana hacı derler / abdestsiz yere basmam de, yeri geldi mi de "içtiysem kendi paramla içtim" de.
Kendi silahını gömdü
23 Kasım 2024 | 309 Okunma
Onlara da yâr etmezmiş
21 Kasım 2024 | 609 Okunma
Bombayı kendisi koydu
20 Kasım 2024 | 646 Okunma
Haksız tartışma bu
19 Kasım 2024 | 911 Okunma
İsmet Özel, Seyyid Kutub ve molla
16 Kasım 2024 | 1.469 Okunma
TÜM YAZILARI