Eğitim ve kimlik
Geçmişle hiç bağ kurmadan sadece bugün üzerinden yapılan bir kimlik inşası, temeli zayıf bir inşaat projesine benzetilebilir. Temel zayıfken ne kadar kat çıkılırsa çıkılsın, binanın ufacık bir sarsıntıda yerle bir olması beklenir.
İbn Haldun Üniversitesi Külliyesinin açılışında, Cumhurbaşkanımız eğitime dair önemli bir konuşma yaptı. Topyekûn bir eğitim-öğretim reformu ihtiyacının vurgulandığı konuşmanın satır başları bir araya getirildiğinde, eğitim sistemimize bir kimlik kazandırılması gerektiği ortaya çıkıyor.
Ben de konu gündemden düşmeden eğitim ve kimlik ilişkisine dair bir şeyler yazmak istedim bu hafta...
***
Eğitimle ilgili yapılan yüzlerce farklı tarifin içinde, kimlik kazandırma işlevi mutabakat sağlanan birkaç maddeden birisi olarak görülebilir. Bunun için de önce eğitim sisteminin kimliğinin oluşması gerekir. Çünkü kimliksiz bir sistemden, kim olduğunu bilen insanlar yetiştirmek mümkün değildir.
Cumhuriyet sonrası, özellikle Amerika’dan gelen eğitim bilimcilerin raporlarıyla şekillenen yeni sistemimiz bir kimlik bunalımına girmiş ve hâlâ çıkamamıştır. Kökünü toprağa salmış ağaç budanmak yerine sökülmüş, coğrafya ve iklim şartları düşünülmeden yeni fidanlar ekilmeye çalışılmıştır. Hâlbuki Millî Eğitim Bakanımızın birçok kereler söylediği gibi eğitim ihraç edilebilir ama ithal edilemez bir şeydir.