MAZERETİM VAR!

Başarılı insanlar bir şeyi niçin yapamadıklarını değil, nasıl yaptıklarını anlatırlar. Başarısız insanlarsa niçin yapamadıklarından bahsederler hep. Şarkı sözleri sürekli...

Başarılı insanlar bir şeyi niçin yapamadıklarını değil, nasıl yaptıklarını anlatırlar.

Başarısız insanlarsa niçin yapamadıklarından bahsederler hep. Şarkı sözleri sürekli değişir ama nakarat aynı kalır.

Şöyle olmasaydı, böyle olmasaydı…

Hâlbuki maharet, mazeret değil iş üretmektir.

Kendilerine imkân verilmediğini, engellendiğini ve önünün açılmadığını söyleyerek şikâyet edenler hayatı boyunca konuşur.

İmkânları kendileri oluşturanlar, engelleri kaldıranlar ve önünü açanlarsa dünya var oldukça konuşulur.

Tehlikeli cümleler

Beni tanıyanlar yazıyı okurken talkımlı salkımlı cümleler kurmasın diye baştan söylüyorum!

Mazeret üretiminde kullanılan en popüler cümleleri yazarken baktım, birçoğunu farklı zamanlarda ben de düşünmüş veya söylemişim.

Daha doğrusu nefsim konuşmuş, ben dinlemişim.

Sizi cesaretlendirmek için önce kendi itirafımı yaptım. Şimdi sıra sizde. Acaba mazeret üretim süreçlerinde ham madde olarak kullanılan bu cümlelerden size de tanıdık gelenler var mı?

Varsa o cümleyi yakalayıp karanlık bir odaya kapatın.

Tehlikeli cümlelerin esareti, cesaretinizi tetikleyecek. Ve karanlık odanın nüfusu arttıkça, sizin nüfuzunuz artacak.

Emin olun!

Yazarlık

-Ben de istesem aşk meşk yazıp çok satanlar rafının birinci sırasına yerleşirim. Ama yapamıyorum üstadım! O seviyeye inemiyorum.

-Yazılarımı fark eden yok. Niye? Çünkü polemiğe girip, sağa sola çamur atmıyorum. Ben bilmem mi sansasyonel bir şeyler yazıp gündeme gelmeyi. Ama yapmam kardeşim. Benim bir çizgim var.

-Benim en büyük eksiğim ne biliyor musun, başkaları gibi kendimi pazarlayamıyorum. Millet üç satır bir şey karalıyor ve bunu öyle bir satıyor ki zannedersin Nobel ödüllü yazar. Ama ben çizgimi bozamam hocam. Neysem oyum.

Öğretmenlik

-Öğrenci milletine güvenmeyeceksin hocam. O kadar iyilik yaptım ama yaranamadım. Demek fazla yüz vermeyeceksin.

-Filanca öğretmeni öğrenciler de veliler de çok seviyor. Niye? Çünkü nabza göre şerbet veriyor adam. Benim gibi dosdoğru olanlar da dokuz okuldan kovuluyor işte.

-Sınıfın seviyesi berbat hocam. Çocuklarda zaten öğrenme güçlüğü var. Ne anlatsam boşa gidiyor.

İş görüşmesi

-En zayıf yanım mı? Bir kere çok mükemmeliyetçiyim. Bir işi en iyi şekilde yapamazsam strese giriyorum. Bir de çok dakiğim. Bu da beni çok yoruyor.

-Vizyon ve misyonunuzu inceledim ve çok beğendim. Bana uymayan bazı yönleri var tabii. Ama önemli değil. Uysa da başvurdum, uymasa da…

-Sonuç ne zaman belli olur acaba? Başka bir şirketten acil cevap bekliyorlar da o yüzden şey yaptım...

İş hayatı

-Adamlarda vizyon yok abi. Ne projeler götürdüm, tık yok. Ben de artık vazgeçtim. Yaparım verilen işi, gerisine karışmam. Ben mi kurtaracağım şirketi ya!

-Yeteneğimi fark ettiler, yükselmemi engellemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Müdür kendisinden daha akıllı adamı istemiyor tabii.

-Her şeyi bıraktılar, geliş gidiş saatime taktılar ya! Neymiş, geç geliyormuşum. Sen benim gece şirket için neler düşündüğümü biliyor musun? Hey yavrum hey!

Dinî hayat

-Sen benim ibadetlerime değil, kalbime bak.

-Kur'ânda öyle bir şey yazmıyor!

-Ben öyle çok din kitabı okumadım. Arapça da bilmem. O yüzden ahkam kesemem. Ama bence başörtüsüyle ilgili konuda falan filan...

Evlilik hayatı

Bu bölüm için tehlikeli cümleleri yazmaya başladım. Ama liste çok uzayınca yazmayı bıraktım. İsteyen arkadaşlar varsa daha tehlikesiz bir ortamda paylaşabilirim. Efendim? Yok ya, ne korkacağım! Köşeye sığmadığı için şey yaptım...

YAZININ DEVAMI