Cenevre-4’ten ne çıkacak?
Suriye’de 6 yıldır süren amansız savaşa son vermek ve siyasi bir çözüm bulmak amacını güden Cenevre toplantılarının dördüncüsü dün başladı.Cenevre-3 geçen yıl şubat...
Suriye’de 6 yıldır süren amansız savaşa son vermek ve siyasi bir çözüm bulmak amacını güden Cenevre toplantılarının dördüncüsü dün başladı.
Cenevre-3 geçen yıl şubat ayında sadece iki gün sürmüş, esas müzakereler başlamadan dağılmıştı...
Cenevre-4’ün daha iyi geçme
şansı var mı?
İlk bakışta bu dördüncü raundun yapıldığı ortamda, öncekilere göre bazı önemli farklar var.
Halen Suriye’de (bazı ihlallere rağmen) aralık sonunda varılan ateşkes anlaşması yürürlükte.
Diplomatik alanda aktif olarak devreye giren Türkiye, Rusya ve İran’ın katılımıyla başlayan Astana süreci Cenevre’ye yeni bir ivme kazandırıyor.
Askeri alanda Esad’a bağlı Suriye ordusunun, Rusya’nın desteğiyle Doğu Halep başta olmak üzere, bazı bölgeleri muhalif güçlerin elinden alması rejimin durumunu pekiştirdi.
Son aylarda ABD seçimler nedeniyle geri plana çekildi; ancak Trump yönetiminin nasıl bir Suriye politikası izleyeceği belirsiz...
Yeni şartlar
Askeri ve siyasi şartlardaki değişikliklerin ve özellikle 6 yıllık savaş yorgunluğunun, tarafları uzlaşmaya zorlayacağı düşünülebilir. Aslında
mantık bunu gerektiriyor.
Ne var ki Cenevre-4’e gidilirken, tarafların pozisyonunda bir yumuşama ve farklılık belirtisi yok. Gerek usul gerekse içerik açısından tarafların pozisyonunu bir uçurum ayırıyor.
Nitekim müzakerelerin ne şekilde yürütüleceği dahi bir ihtilaf konusu. Muhalifler “doğrudan görüşme” istiyor. Rejim buna karşı çıkıyor ve hâlâ terörist olarak gördüğü muhaliflerle yüz yüze konuşmaya yanaşmıyor. Bundan önce görüşmeler ayrı odalarda oturan düşman tarafların temsilcileri arasında mekik dokuyan BM’nin Özel Suriye temsilcisi Staffan de Mistura tarafından yönetilmişti.