Ege’de yeni bir işbirliği
Son günlerde içte ve dıştaki sıcak gelişmeler mülteci krizini geri plana itti. Oysa bu dram devam ediyor. Ve bunun en önemli odak noktalarından biri de Ege denizi...Kış yaklaştıkça, Türkiye’den Yunanistan’a...
Son günlerde içte ve dıştaki sıcak gelişmeler mülteci krizini geri plana itti. Oysa bu dram devam ediyor. Ve bunun en önemli odak noktalarından biri de Ege denizi...
Kış yaklaştıkça, Türkiye’den Yunanistan’a denizden Suriyeli göçmen akını hızlanmış durumda. Hafta sonunda bu yoldan Yunan adalarına ulaşan sığınmacıların sayısı 15 bini buldu.
Bunlar botlar veya köhne teknelerle Yunan topraklarına salimen ayak basabilenler. Ama son zamanlarda ne yazık ki devrilen botlardan denize dökülen pek çok insan boğulup gitti.
Ölüm riskine rağmen, bu zavallı insanlar, aynı kaçış yolunu denemekte ısrar ediyorlar. Oysa denizi aşıp karaya ulaştıkları zaman dramatik serüvenleri daha bitmiyor: Bu kez Balkan ve Orta Avrupa ülkelerinin kurduğu tel örgü bariyerlerini aşma mücadelesini veriyorlar.
Engellemek zor
Almanya ve Kuzey Avrupa ülkeleri yönündeki göç akınının başlıca güzergâhı Türkiye-Yunanistan hattından başlıyor. Türkiye’de sayısı 2 milyonu geçen mülteci, büyük bir göç potansiyeli oluşturuyor.
Bu yılın başından beri Türkiye’den Yunanistan’a Ege’den göç edenler yarım milyonun üstünde. Dört yıl önce Suriye’den kaçanlara “açık kapı” politikasıyla barındıran Türkiye, şimdi ülkemizi terk etmek isteyenlere Yunanistan’la kara sınırını “kapalı” tutuyor. Ama Ege Denizi yolunu tam kontrol edemiyor. Dolayısıyla Türkiye’den Yunanistan’a geçiş kaçak olarak hep bu denizden oluyor.
Çipras’ın isteği