“Geçiş” olmadan Esad gider mi?”
BM Genel Kurulu’nda dünya liderlerinin yaptığı konuşmalar, Suriye ile ilgili görüşlerinin ne kadar farklı veya zıt olduğunu gözlerin önüne serdi. Obama-Putin görüşmesi başta olmak üzere New...
BM Genel Kurulu’nda dünya liderlerinin yaptığı konuşmalar, Suriye ile ilgili görüşlerinin ne kadar farklı veya zıt olduğunu gözlerin önüne serdi. Obama-Putin görüşmesi başta olmak üzere New York’ta yapılan temaslarda da bu farklılıklar açıkça kendilerini belli etti.
Aslında bu uyuşmazlığın temelinde, krizin başından beri Rusya ile ABD’nin -ve Batı’nın- benimsediği tavır yatıyor.
Rusya yakın müttefiki Esad rejiminin ne pahasına olursa olsun devam etmesini istiyor. Batı ise prensipte, ülkedeki felaketin sorumlusu saydığı Beşar Esad’ın gitmesi gerektiğini savunuyor.
Ancak son haftalarda bazı gelişmeler, yeni çözüm arayışlarını ve 3 yıl önce başarısız Cenevre konferansında ele alınan “Esad’lı geçiş süreci” konusunu tekrar gündeme getirdi. Nitekim, temel görüş ayrılıklarına rağmen, böyle bir “geçiş” konusunda gizli diplomasinin cereyan ettiği biliniyor.
BM’deki konuşmaların sergilediği uyuşmazlığa rağmen, bu diplomatik faaliyete umut bağlandığı ve önümüzdeki günlerde bu yönde uluslararası temasların yoğunlaşacağı anlaşılıyor.
Eski tutum