Özgürlük mü, güvenlik mi?
Paris’te 13 Kasım’da meydana gelen terör saldırılarının New York’taki 11 Eylül hadisesine benzetilmesi boşuna değil.İki olayın sebep olduğu ölüm ve hasarın boyutları arasındaki farka rağmen...
Paris’te 13 Kasım’da meydana gelen terör saldırılarının New York’taki 11 Eylül hadisesine benzetilmesi boşuna değil.
İki olayın sebep olduğu ölüm ve hasarın boyutları arasındaki farka rağmen, en önemli ortak yanı toplumda yarattığı büyük travma ve sosyopolitik etkilerdir.
11 Eylül saldırısından sonra, ABD’de Başkan George W. Bush “teröre karşı savaş” doktrinini ilan etmiş, El Kaide’nin kökünü kurutmak niyetiyle Afganistan’a askeri müdahalede bulunmuştu.
Paris’teki 13 Kasım terör saldırısından sonra, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, ülkenin artık IŞİD ile “savaş” haline geldiğini ve Fransa’nın bu düşmana karşı “acımasız” davranacağını beyan etti.
Bu “savaş ilanı”nın henüz başında, Fransa’nın IŞİD’e karşı ne gibi “acımasız” adımlar atmayı planladığı belli değil. Önceki akşam Fransız Hava Kuvvetleri’nin IŞİD’in karargâhının bulunduğu Suriye’deki Rakka kentini bombalaması, ilk tepkiyi göstermeye yönelik, ufak bir başlangıç olsa gerek.
Askeri alanda bunun ardından neler gelebileceği şu anda sadece spekülasyon konusu. Örneğin, bir kara harekâtı söz konusu olacak mı? Bunu yakında göreceğiz.
Yeni kısıtlamalar