Galatasaray‘ı ‘ninni’ uyutamadı
Yarım asra yaklaşan meslek hayatımda çok değerli iki “şeref madalyam” var. Birincisi; 2000 UEFA Kupası finalinde Galatasaray ve Fatih Terim... İkincisi; 2008 Avusturya-İsviçre Avrupa Şampiyonası’nda finalden...
Yarım asra yaklaşan meslek hayatımda çok değerli iki “şeref madalyam” var. Birincisi; 2000 UEFA Kupası finalinde Galatasaray ve Fatih Terim... İkincisi; 2008 Avusturya-İsviçre Avrupa Şampiyonası’nda finalden dönen milli takım ve Fatih Terim...İkisini de canlı yaşadım. Galatasaray kupayı kaldırırken, Fatih Hoca‘nın 50 metre arkasındaydım. Milli Takım finali kaçırdıktan sonra, Alman Milli Takımı’nın kurmaylarının Fatih Terim‘i tebrik için sıraya girdiklerinde, o şerefi tribünlerde yaşadım.Aradan çok uzun yıllar geçti. Buna rağmen iki destansı başarı yüreğimin en sıcak yerinde tazeliğini korurken, iki şeref madalyası kişisel müzemin en değerli yerinde duruyor.40 yılı aşkın meslek hayatımda çok değerli iki başarı, iki şeref madalyası, ikisinin de altında Fatih Terim imzası var. Bunu unutamam, bunu inkar edemem, hocanın değerini ve önemini bilirim.O günleri, o maçları, o yılları, en önemlisi o başarıları çok özledik. Özellikle son yıllarda sürekli aşağı doğru giden grafiği durdurmak ve çıkışa geçmek için belki de Lazio kader maçıydı.Neyse çok uzun bir süreden sonra nihayet kazandık, kazanarak başladık. Lazio‘nun asistini yaptığı kalecisiyle kendi kalesine attığı gol nedeniyle “ikram”...