Hısım-akraba takımı...
Maç başladı, gözlerime inanamadım, “yanlış mı görüyorum acaba“ diye gözlüğümü taktım… Meğer doğru görmüşüm… Fenerbahçe o kadar berbat, Ümraniye o...
Maç başladı, gözlerime inanamadım, “yanlış mı görüyorum acaba“ diye gözlüğümü taktım… Meğer doğru görmüşüm… Fenerbahçe o kadar berbat, Ümraniye o kadar etkili başladı ki, şaşırmam ve kusuru gözlerimde aramam son derece normal…Del Valle daha ilk dakikada mutlak fırsatı kaçırmasa, başka bir ifadeyle Altay sol eliyle mucize bir kurtarış yapmasa, Fenerbahçe rakibine “hoş geldin” demeden önce, Ümraniye güçlü rakibine “hoş bulduk“ diyecekti…Fenerbahçe kötü başladığı maçı, önde bitirmesine rağmen ilk yarının sonuna kadar bu kötü oyunu sürdürdü… Üç stoper ile oynadığı maçta, Glumac’ın kafa golüne engel olamadı…Çek takımı Slovacko, Fenerbahçe‘nin üstüne gelmediği için savunmanın makyajı dökülmemişti… Ümraniye’nin her gelişinde “takke düştü, kel göründü...” Gustavo Henrique‘nin ne kadar ağır olduğu çok açık ortaya çıktı… Sağdan Ferdi; Del Valle‘yi, soldan Peres; Geraldo‘yu sürekli kaçırdı… Arao savunmanın arasına giremedi, top kesemedi… Ayrıca Arao her ikili mücadelede rakibine kontrolsüz geliyor… Bir anlamda kırmızı kart cebinde oynuyor…Fenerbahçe orta alanında rakibin gelişini önleyecek, kelimenin tam anlamıyla ön stoper görevini yapacak, rakibe basacak tek oyuncu yoktu… Ümraniye en ufak...