Bunlar da devletin ayıbı
Belki unuttunuz, Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde tam 72 gündür sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. Orada bulunan yurttaşlarımızı terör örgütünün baskısından...
Belki unuttunuz, Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde tam 72 gündür sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. Orada bulunan yurttaşlarımızı terör örgütünün baskısından, zulmünden kurtarmak için güvenlik güçleri de büyük çaba gösteriyor. Valinin gündeminde Cizre’ye yapılacak valilik konağı var. Tarihi Hamidiye Kışlası’nı valilik binasına dönüştüreceklermiş.
Seçkin askeri birlikler, jandarma ve polis Özel Harekat timleri “geçici” görevle Güneydoğu’ya geldi. Ama bu nasıl “geçici görev” ise bir türlü bitmiyor, biteceğe de benzemiyor. Daha önce “Şark görevi” yapıp batı illerine atananlar, bu kez “geçici” diye Güneydoğu il ve ilçelerine gönderildi. Bahar geliyor, görev süreleri de uzadığı gibi Güneydoğu’ya kaydırılacak birlik sayısı da artırılacak.
HALK CEPHESİ YÖNÜNDEN
Sanmayın 130 bin nüfuslu Cizre İlçesi’nde halkın önemli bir bölümü, bölücü terör örgütünün yanında… Özellikle “Çözüm Süreci” döneminde halk, devleti hiç göremediği için terör örgütüne kendilerinin teslim edilmiş olduğunu düşünüyordu. Olaylar başladığında, halk örgütün yanında görülüyordu. Ancak, ne zaman devlet bu ilçeleri teröristlerden temizlemeye kararlı olduğunu gösterdi, halk da örgütün baskılarına rağmen evlerini terk edip, güvenlik güçleriyle teröristleri karşı karşıya bıraktı.
72 gündür sokağa çıkma yasağının uygulanması ne demek? Kendinizi Cizrelilerin yerine koyun. İşyerinize gidemiyor, çalışamıyor, kazanamıyorsunuz. Peki bu insanlar ne yiyor, ne içiyor? Biliyorum ki o insanlar sebze, meyve alamıyor. Zaten bunlar gelmiyor. Paraları kalmadığı için marketler açık tutulsa bile bir şey alamaz hale geldiler. Halk tükendi, bitti. Bazıları “deftere yazdırıyor” ve marketlere borçlanıyor. Devlet, zaten sıkıntılı olan bu yurttaşların en azından gıda ihtiyaçlarını ya da bununla ilgili giderlerini karşılamayı hiç düşünmez mi? Daha önce ilçeden ayrılanlar dönmek istiyor ama ilçeye sokulmuyor. Onlar da çadırlarda, araçlarda perişan bir durumda evlerine dönecekleri günü bekliyorlar.